paranoyak kedi
rss ile takip ettiğim bir sürü site var, şimdiye kadar, desktop versiyonundan beri `feedreader ` kullanıyordum, mobil desteği de güzel olan, web arayüzü de güzel olan işlevsel bir okuyucu tavsiyesi olan var mı? neden?ps: google'da arama yapabiliyorum, burda önemli olan kullananların deneyimleri.
rss ile takip ettiğim bir sürü site var, şimdiye kadar, desktop versiyonundan beri feedreader kullanıyordum, mobil desteği de güzel olan, web arayüzü de güzel olan işlevsel bir okuyucu tavsiyesi olan var mı? neden?
ps: google'da arama yapabiliyorum, burda önemli olan kullananların deneyimleri.
ps: google'da arama yapabiliyorum, burda önemli olan kullananların deneyimleri.
0
feedly benim de gözümde revaçta şu anda araştırmalarım konusunda.
ama güzel başka alternatifler varsa diye bakınıyorum.
ama güzel başka alternatifler varsa diye bakınıyorum.
0
feedly kullanıyorum, memnunum
illa alternatif bakıcaksan pulse vardı diye hatırlıyorum
illa alternatif bakıcaksan pulse vardı diye hatırlıyorum
0
taha1907
ankaradan istanbula gitmenin en ucuz yolu nedir ? ve en güvenli
ankaradan istanbula gitmenin en ucuz yolu nedir ? ve en güvenli
0
Sandman
yıllar önce tecavüze uğradınız ve doktor oldunuz ve yıllar sonra size tecavüz eden şahıs ameliyat masasında can çekişiyor ne yapardınız ölmesine göz mü yumardınız yoksa iyileştirirmiydiniz
yıllar önce tecavüze uğradınız ve doktor oldunuz ve yıllar sonra size tecavüz eden şahıs ameliyat masasında can çekişiyor ne yapardınız ölmesine göz mü yumardınız yoksa iyileştirirmiydiniz
0
ha ameliyat masasında öldürmüşsün, ha evine gidip silahla öldürmüşsün. Aynı şey aslında.
hayatı benim elimdeyse iyileştirirdim ama sonrasında ona dünyayı cehennem ederdim.
hayatı benim elimdeyse iyileştirirdim ama sonrasında ona dünyayı cehennem ederdim.
0
Hipokrat yemini boşuna edilmiyor, iyileştirirdim. En azından bir doktor olarak iyileştirirdim, bir kurban olarak devamını sonra düşünürdüm.
0
iyileştirir, sonrada sikini keserdim.
onsuzda yaşayabilir nasılsa!
onsuzda yaşayabilir nasılsa!
0
ilkesel olarak yaşatmak gerekiyor tabii ama yakalanmayacağımı bilsem öldürürdüm.
0
first rule of the code is "don't get caught"
:))
yakalanmamak ya da şüpheleri üzerime çekmemek için iyileştirirdim ama sonra bana geri dönüşü olmayacak şekilde adamın okyanusla olan özlemini sonsuza dek giderirdim.
:))
yakalanmamak ya da şüpheleri üzerime çekmemek için iyileştirirdim ama sonra bana geri dönüşü olmayacak şekilde adamın okyanusla olan özlemini sonsuza dek giderirdim.
0
Bu tür farazi sorular absürd ve anlamsız. Ne yapacaksın? Gelen cevaplara göre ahlak anlayışının temellerini mi oluşturacaksın, gerçek iyilik ve kötülüğün ayırdına mı varacaksın nedir?
Ha başıma gelirse (ironik ama neyse), onun amına kordum... Desem de yapacak pek birşey yok. Yıllar önceki bir tecavüzü ispatlayamam bu bir. Öldürürsem bir sürü problemle uğraşmak zorunda kalırım bu iki. Bu yüzden ben şahsen ameliyatına bir bahaneyle girmez (bayılma, fenalaşma, ben bunu tanıyorum çok kötü oldum gibisinden) başkasına devrederdim...
Ha başıma gelirse (ironik ama neyse), onun amına kordum... Desem de yapacak pek birşey yok. Yıllar önceki bir tecavüzü ispatlayamam bu bir. Öldürürsem bir sürü problemle uğraşmak zorunda kalırım bu iki. Bu yüzden ben şahsen ameliyatına bir bahaneyle girmez (bayılma, fenalaşma, ben bunu tanıyorum çok kötü oldum gibisinden) başkasına devrederdim...
0
discopolice
mesela ben (er kişiyim ) neutrogena pembe greyfurt yüz temizleme jeli kullanıyorum. her sabah yüzümü bunla yıkıyorum. aynı zamanda lancome'un peeling kremi kullanıyorum haftada bir iki.peki sizce bu normal mi? yani bunu gören dalga geçiyor.erkek adam böle şeyler mi kullanır lan diye. ama cildim yağl
mesela ben (er kişiyim ) neutrogena pembe greyfurt yüz temizleme jeli kullanıyorum. her sabah yüzümü bunla yıkıyorum. aynı zamanda lancome'un peeling kremi kullanıyorum haftada bir iki.
peki sizce bu normal mi? yani bunu gören dalga geçiyor.erkek adam böle şeyler mi kullanır lan diye. ama cildim yağlı ve gerçekten bunlar yüzümü çok rahatlatıyor. siyah noktaya ve sivilceye elverişli bir cildim var.
soru şu: sizce erkeğin bu tip ürünler kullanması saçma ve gereksiz mi?
erkekler siz de herhangi bir ürün kullanıyor musunuz ? nelerdir bunlar?
özellikle sabahları ne ile yıkıyorsunuz yüzünüzü?
peki sizce bu normal mi? yani bunu gören dalga geçiyor.erkek adam böle şeyler mi kullanır lan diye. ama cildim yağlı ve gerçekten bunlar yüzümü çok rahatlatıyor. siyah noktaya ve sivilceye elverişli bir cildim var.
soru şu: sizce erkeğin bu tip ürünler kullanması saçma ve gereksiz mi?
erkekler siz de herhangi bir ürün kullanıyor musunuz ? nelerdir bunlar?
özellikle sabahları ne ile yıkıyorsunuz yüzünüzü?
0
bende dove men serisinin ürünlerini kullanıyorum birde bi peeling kremi var valide gratisten almış haftada bir onla dolanıyorum ortalıkta
erkeğim sapına kadar panpa doğru yoldasın. bakımsız ayı olmanın anlamı yok
erkeğim sapına kadar panpa doğru yoldasın. bakımsız ayı olmanın anlamı yok
0
Günlük bakım seti var, yıkama, durulama, kremleme gibisinden onu kullanıyorum.
Kullanmadığım zaman cildimde dökülmeler başlıyor, ayriyetten acı da veriyor. Erkek adam bunu kullanır mı diyen adamlar arabasının cilasını boyasını eksik etmez, cildimizin bir araba kadar değeri yok mu?
Kullanmadığım zaman cildimde dökülmeler başlıyor, ayriyetten acı da veriyor. Erkek adam bunu kullanır mı diyen adamlar arabasının cilasını boyasını eksik etmez, cildimizin bir araba kadar değeri yok mu?
0
bir kızdan daha çok ürün var banyoda, aklıma estiğinde kullanıyorum.
edit: yanlış anlaşılma olmuş, banyoda hiç kız yok. bir kızın sahip olduğu bakım ürününden daha fazlası banyomda mevcut. demek istediğim...
edit: yanlış anlaşılma olmuş, banyoda hiç kız yok. bir kızın sahip olduğu bakım ürününden daha fazlası banyomda mevcut. demek istediğim...
0
normal. erkek olunca cilt mükemmel olmuyor sonuçta.
ben erkek arkadaşıma zorla garnier'in temizleme jelini aldırmıştım. sonra memnun kaldı, şimdi kendi gidip alıyor:)
ben erkek arkadaşıma zorla garnier'in temizleme jelini aldırmıştım. sonra memnun kaldı, şimdi kendi gidip alıyor:)
0
kullanmıyodum ama cildim yağlı benim de, ne kullanacağımı bilmiyodum burda yazılanlardan alacağım artık.
erkeklikle alakası yok bunun bence, nası rahat hissediyosa insan onu yapmalı.
erkeklikle alakası yok bunun bence, nası rahat hissediyosa insan onu yapmalı.
0
Yağlı bir cildim var. Dove exfoliating sabunla yıkıyorum yıllardır. İnsanın vücuduyla ilgilenmesi güzel birşey. "Ay ben şunu kullanıyorum, ay şu ne güzel kııız" demediğin sürece sorun yok.
0
gerekli gereksizliği erkek kadın'a indirgersek zaten soru kendince gereksiz oluyor. yani bir insanın bunları kullanması gerekli mi gereksiz mi? bu tartışılabilir.
ben kullanıyorum yüz temizleme jeli de, duş jeli'de kremi de.
zaten o kullanma, saçma, gereksiz diyenlerin alayı doritos panço gibi kokuyorlar. azıcık adam olup gün aşırı bari duş alsalar da rahat seyahat etsek.
ben kullanıyorum yüz temizleme jeli de, duş jeli'de kremi de.
zaten o kullanma, saçma, gereksiz diyenlerin alayı doritos panço gibi kokuyorlar. azıcık adam olup gün aşırı bari duş alsalar da rahat seyahat etsek.
0
aceleden duş alamadığım zaman su ile. duşta da şampuan ile. çok özenmiyorum doğrusu.
0
Duşta bazen şampuan kullanıyorum, tıraş olduktan sonra tıraş kolonyası sürüyorum, sabahları bol kireçli suyla yüzümü yıkıyorum.
0
starborn
merhabalar. bugün kanal tedavisi oldum. 3 sorum olacak, yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.1) benim bildiğim kadarıyla kanal tedavisi en az 2 farklı seans'ta yapılıyordu. ben tedaviyi balgat ağız ve diş sağlığı merkezi'nde oldum. 1.5 (en fazla 2) saatte tedavim sona erdi.2) tedavi esnasında (ağzım
merhabalar. bugün kanal tedavisi oldum. 3 sorum olacak, yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
1) benim bildiğim kadarıyla kanal tedavisi en az 2 farklı seans'ta yapılıyordu. ben tedaviyi balgat ağız ve diş sağlığı merkezi'nde oldum. 1.5 (en fazla 2) saatte tedavim sona erdi.
2) tedavi esnasında (ağzım açıkken) doktor, ağzıma sokacağı bir aletin ucunu (ne olduğunu bilmiyorum. cımbız benzeri bi şeydi) bildiğiniz mutfak çakmağı ile ısıtarak dişime bir şeyler yaptı. uygulamada böyle bir şey var mı? sağlıklı mı? 3 hafta sonra bir de hepatit testi yaptırmalı mıyım?
3) röntgen sonuçları geldikten sonra doktor "dişteki sinirler açığa çıkmış. kanal tedavisi işe yaramayabilir. yaramazsa çekmemiz gerekir." dedi. bu güvenilir bir yol mu? üzerine kaplama yapılması gibi başka yollar da yok mu?
1) benim bildiğim kadarıyla kanal tedavisi en az 2 farklı seans'ta yapılıyordu. ben tedaviyi balgat ağız ve diş sağlığı merkezi'nde oldum. 1.5 (en fazla 2) saatte tedavim sona erdi.
2) tedavi esnasında (ağzım açıkken) doktor, ağzıma sokacağı bir aletin ucunu (ne olduğunu bilmiyorum. cımbız benzeri bi şeydi) bildiğiniz mutfak çakmağı ile ısıtarak dişime bir şeyler yaptı. uygulamada böyle bir şey var mı? sağlıklı mı? 3 hafta sonra bir de hepatit testi yaptırmalı mıyım?
3) röntgen sonuçları geldikten sonra doktor "dişteki sinirler açığa çıkmış. kanal tedavisi işe yaramayabilir. yaramazsa çekmemiz gerekir." dedi. bu güvenilir bir yol mu? üzerine kaplama yapılması gibi başka yollar da yok mu?
0
1- kanal dediğiniz diş oyulur, sinire ulaşınca uyuşturulur, cımbız iğne gb şeyle diş siniri çekilir. beter değilse, ilaç koymaya gerek duymadan doldurulur sertleştirilir.
2- o aleti bilmiyorum da, strerilizasyon için yapmamıştır onu emin olun :)
3- sinir açığa çıkması tehlikeli. sinir kalsa başka yerde, apse yapar sızlar vs. sinir dışardayken kaplama falan yapılmaz.
bunlar tamamen araştırma ve deneyim tabii. siz gene hekime danışın. ve strerilizasyon konusunda çekinceniz varsa özele gidin devlet yerine.
2- o aleti bilmiyorum da, strerilizasyon için yapmamıştır onu emin olun :)
3- sinir açığa çıkması tehlikeli. sinir kalsa başka yerde, apse yapar sızlar vs. sinir dışardayken kaplama falan yapılmaz.
bunlar tamamen araştırma ve deneyim tabii. siz gene hekime danışın. ve strerilizasyon konusunda çekinceniz varsa özele gidin devlet yerine.
0
@female demon 'a ek. (doktor değilim ama 3 kanal tedavisi yaptırmış biriyim)
Bence üstün körü yapılmış. En az iki seans gerekir kanımca. Savunmaları da şu, kanal tedavili diş zaten bir süre o dişi devam ettirmek için yapılır, diş zaten ölmüştür...
1) Ben defalarca gittim bir kanal tedavisi için, muhemelen içeride çürüme vardı. İçerisinin tamamen sterilize edilmesi gerekiyor. Oyuyor sinirleri alıyor, bakteri üremesin diye bir merhemle içeriyi sıvıyor, pamuk koyuyor kapıyor geçici dolgu yapıyor, 3-4 gün sonra tekrar gidiyorum, açıyor, içeriye koyduğu pamuğu kokluyor, sterilize olmamışsa ve muhtemelen sinir parçaları kalmışsa diye içeriyi tekrar temizliyor yıkıyor suyla, yine o antiseptiki koyuyor, yine geçici dolguyla kapıyor, en son seansta içi rahat içeriyi dolduruyor, kalıcı dolguyu yapıyor, kapatıyor.
2) Normal o. Endişelenmene gerek yok.
3) Kanal işlemini düzgün yapmadığını gösteriyor bu sözler...
Bence üstün körü yapılmış. En az iki seans gerekir kanımca. Savunmaları da şu, kanal tedavili diş zaten bir süre o dişi devam ettirmek için yapılır, diş zaten ölmüştür...
1) Ben defalarca gittim bir kanal tedavisi için, muhemelen içeride çürüme vardı. İçerisinin tamamen sterilize edilmesi gerekiyor. Oyuyor sinirleri alıyor, bakteri üremesin diye bir merhemle içeriyi sıvıyor, pamuk koyuyor kapıyor geçici dolgu yapıyor, 3-4 gün sonra tekrar gidiyorum, açıyor, içeriye koyduğu pamuğu kokluyor, sterilize olmamışsa ve muhtemelen sinir parçaları kalmışsa diye içeriyi tekrar temizliyor yıkıyor suyla, yine o antiseptiki koyuyor, yine geçici dolguyla kapıyor, en son seansta içi rahat içeriyi dolduruyor, kalıcı dolguyu yapıyor, kapatıyor.
2) Normal o. Endişelenmene gerek yok.
3) Kanal işlemini düzgün yapmadığını gösteriyor bu sözler...
0
yue
dün gece eşim çok rahatsızlandı (kusma, ateş, ishal) baktım iyice kötüleşiyor inlemeye başladı ağrılarından, kalktık hastaneye gittik. acilden giriş yaptık. acilde başı kapalı bayan bir doktor bir kaç bayan hemşire vardı. muayene sırasında ve sonrasında ne hemşire ne de doktor ısrarla eşime dokunmak
dün gece eşim çok rahatsızlandı (kusma, ateş, ishal) baktım iyice kötüleşiyor inlemeye başladı ağrılarından, kalktık hastaneye gittik. acilden giriş yaptık. acilde başı kapalı bayan bir doktor bir kaç bayan hemşire vardı.
muayene sırasında ve sonrasında ne hemşire ne de doktor ısrarla eşime dokunmak istemediler -dokunmadılar da- üstelik bunu tavırlarıyla gözüme soktular. adamcağıza resmen mikrop muamelesi yaptılar. çok gücüme gitti.
sırtı dinlendi, kalçadan iğne yapıldı, iğneden sonra tansiyonu aşırı şekilde düştü ki eşimi ilk defa o halde gördüm, kolunu bile kıpırdatamayacak hale geldi, serum takıldı. bana sürekli "elindekileri bırak (eşimin montu, çantası ayakkabıları, kusarsa diye poşet falan taşıyorum), onu aç, burasını tut, kolunu sıyır, hastanın ayaklarını kaldır vs.." diyip durdular.
yani bunları zaten ben seve seve yaparım ama tavır hiç hoş değildi ya. doktorun kapalı olmasına da bir şey demiyorum ama madem erkeğe dokunmayacak niye doktor oldu madem? erkek kadın diye hasta seçme seçeneği mi varda ben mi bilmiyorum?
serum takılıyken beklediğimiz yerde ise tamamen apayrı bir olay vardı ki evlere şenlik. iki tane sekreter tipli bayan bir hemşire oturmuşlar masaya çıt çıt çekirdek çitleyip gün muhabbeti yapıyorlar. o serum bitti ama ben de bittim çıt çıt çıt çekirdek çitleme sesi resmen uyuz etti beni. sinirden gözüm seğirmeye falan başladı artık. hayır bir insan nasıl o kadar rahat olabilir, yarım metre bile yok araları hasta yaşlı dede inliyor yatakta, bunlar hayat bize güzel misali neşe içinde çekirdek çitliyor. çıkmadan fotoğraflarını çektim ama çok iyi çıkmamış. genede hepsini şikayet edeceğim.
sizce ben mi abartıyorum, bu normal bir durum mu? erkekler hastanede hep böyle muamele görüyor da ben mi yeni fark ettim acaba?
dip not: nereye şikayet edersem en iyi sonucu alabilirim? burası küçük bir ilçe ve bu tür yerlerde çalışanlar hep akraba ya da tanıdık genelde. şikayeti değerlendirip denetleme yapacak kişi ya da kişilerin buradan olmaması gerekiyor.
muayene sırasında ve sonrasında ne hemşire ne de doktor ısrarla eşime dokunmak istemediler -dokunmadılar da- üstelik bunu tavırlarıyla gözüme soktular. adamcağıza resmen mikrop muamelesi yaptılar. çok gücüme gitti.
sırtı dinlendi, kalçadan iğne yapıldı, iğneden sonra tansiyonu aşırı şekilde düştü ki eşimi ilk defa o halde gördüm, kolunu bile kıpırdatamayacak hale geldi, serum takıldı. bana sürekli "elindekileri bırak (eşimin montu, çantası ayakkabıları, kusarsa diye poşet falan taşıyorum), onu aç, burasını tut, kolunu sıyır, hastanın ayaklarını kaldır vs.." diyip durdular.
yani bunları zaten ben seve seve yaparım ama tavır hiç hoş değildi ya. doktorun kapalı olmasına da bir şey demiyorum ama madem erkeğe dokunmayacak niye doktor oldu madem? erkek kadın diye hasta seçme seçeneği mi varda ben mi bilmiyorum?
serum takılıyken beklediğimiz yerde ise tamamen apayrı bir olay vardı ki evlere şenlik. iki tane sekreter tipli bayan bir hemşire oturmuşlar masaya çıt çıt çekirdek çitleyip gün muhabbeti yapıyorlar. o serum bitti ama ben de bittim çıt çıt çıt çekirdek çitleme sesi resmen uyuz etti beni. sinirden gözüm seğirmeye falan başladı artık. hayır bir insan nasıl o kadar rahat olabilir, yarım metre bile yok araları hasta yaşlı dede inliyor yatakta, bunlar hayat bize güzel misali neşe içinde çekirdek çitliyor. çıkmadan fotoğraflarını çektim ama çok iyi çıkmamış. genede hepsini şikayet edeceğim.
sizce ben mi abartıyorum, bu normal bir durum mu? erkekler hastanede hep böyle muamele görüyor da ben mi yeni fark ettim acaba?
dip not: nereye şikayet edersem en iyi sonucu alabilirim? burası küçük bir ilçe ve bu tür yerlerde çalışanlar hep akraba ya da tanıdık genelde. şikayeti değerlendirip denetleme yapacak kişi ya da kişilerin buradan olmaması gerekiyor.
0
orrrospu çocukları. bence iyice araştırın en hızlı nerden geri dönüş alınıyorsa oraya şikayet edin, benim bilgim olsa söylerdim size.
edit:Bu arada geçmiş olsun.
edit: hee ben istanbul falan sanmıştım.küçük ilçelerde kaymakamlık işe yarıyor biraz daha abartarak ah vah edince cidden yararlı oluyor bizim ilçe de öyleydi en azından.
edit:Bu arada geçmiş olsun.
edit: hee ben istanbul falan sanmıştım.küçük ilçelerde kaymakamlık işe yarıyor biraz daha abartarak ah vah edince cidden yararlı oluyor bizim ilçe de öyleydi en azından.
0
keşke foto yada bi video çekseydiniz elinizde görsel kanıt olurdu.
Sağlık bakanlığıdır heralde şikayet edilmesi gereken yer ama bir sonuç çıkarmı bilmiyorum.
Çok geçmiş olsun Umarım iyidir/hemen iyileşir eşiniz.
Sağlık bakanlığıdır heralde şikayet edilmesi gereken yer ama bir sonuç çıkarmı bilmiyorum.
Çok geçmiş olsun Umarım iyidir/hemen iyileşir eşiniz.
0
abartmıyorsun. doktor/hemşirelerin hastalarına cansız obje muamelesi yaptığını biliyordum da bu karşı cins olayını ilk sizden duydum. karaktersiz şerefsizler.
0
sayın yue, geçmiş olsun. şikayet etsen de sonuç alamayacaksın üzgünüm.
0
çok geçmiş olsun, benimde bu kapalı hemşireler ilgili başımdan hoş olmayan bir kaç olay geçti.
2 ay olmuştur, ben çorludayım sabah, annem de istanbulda, çok kötü olduğunu, felaket bir ağrı çektiğini ,ambulans çağırdığını fakat 2 saattir gelmediğini hemen oraya gitmemi söyledi, apar topar taksi buldum çorludan istanbula gittim, istanbula vardığımda kanuni sultan süleyman hastanesinde olduğunu söyledi, gittim hemen bi baktım, kadının refakatçisi yok diye ultrasona bile sokmamışlar.ambulansla gelen insanın refakatçisimi olur*sıçtım sıvadım derken, çıktık genel cerrahi katına, apandisit patlamak üzereymiş, doktoru hemen yatırın dedi, bu sefer abi başı kapalı bir hemşire, işte oda yok, işte şudur, işte bekleyin oda boşalır falan filan 2 saat bizi oyaladı, sonra doktor geldi hemşireye çok fena giydirdi ben bu hasta için ameliyathane boşalttım, sen neyin kafasını yaşıyosun kadını ameliyata alıcaz diye,dedi ve gitti, kız gene bu sefer sallamadı, bu arada annemi ameliyata aldılar, mecbur kaldığım için bi kaç yeri aradım. o dakkadan sonrada filim koptu zaten. nasıl bir tembih etmişlerse, ooo açılın ömer bey geliyor, yol verin ömer beyler geçsin muhabbeti oldu. peki bu durum hoş mu? değil?
böyle gereksiz insanlar çalıştırmalarının, yakın çevreden personel çalıştırmanın ucuz olduğunu bu yüzden böyle cins insanları çalıştırdıklarını söylediler.
allahın varoşluğu, adam geldi oradan buradan, çalıştı çocuk yaptı okuttu, ee ne oldu, böyle oldu, amına koyayım hepsinin.
ha bu hemşirenin böyle yapmasının sebebi sadece annemin doktorunun bayan ve çok güzel bir kadın olması, kadını çekememesi. sadece bu olay yani.
genel cerrahi katınıda komple gezdim, en az 10 tane boş oda vardı.
gelelim şikayet konusuna, bimer vasıtası ile şikayet edebilirsin peki ne olacak?
öncelikle hastanenin hasta hakları birimine gidecek başvurun, onlar sizi arayacak gidip konuşacaksınız, disiplin kurulu gibi gee o hastaneden oluşan bir kurul kurulacak, onlar inceleme yapıp size bildirecek, e tabi köpek köpeği ısırmayacağı için hiç bişey olmayacak, bimeri geçin, sağlık bakanlığı danışma hattını arayın direk.oradan bilgi alın.
2 ay olmuştur, ben çorludayım sabah, annem de istanbulda, çok kötü olduğunu, felaket bir ağrı çektiğini ,ambulans çağırdığını fakat 2 saattir gelmediğini hemen oraya gitmemi söyledi, apar topar taksi buldum çorludan istanbula gittim, istanbula vardığımda kanuni sultan süleyman hastanesinde olduğunu söyledi, gittim hemen bi baktım, kadının refakatçisi yok diye ultrasona bile sokmamışlar.ambulansla gelen insanın refakatçisimi olur*sıçtım sıvadım derken, çıktık genel cerrahi katına, apandisit patlamak üzereymiş, doktoru hemen yatırın dedi, bu sefer abi başı kapalı bir hemşire, işte oda yok, işte şudur, işte bekleyin oda boşalır falan filan 2 saat bizi oyaladı, sonra doktor geldi hemşireye çok fena giydirdi ben bu hasta için ameliyathane boşalttım, sen neyin kafasını yaşıyosun kadını ameliyata alıcaz diye,dedi ve gitti, kız gene bu sefer sallamadı, bu arada annemi ameliyata aldılar, mecbur kaldığım için bi kaç yeri aradım. o dakkadan sonrada filim koptu zaten. nasıl bir tembih etmişlerse, ooo açılın ömer bey geliyor, yol verin ömer beyler geçsin muhabbeti oldu. peki bu durum hoş mu? değil?
böyle gereksiz insanlar çalıştırmalarının, yakın çevreden personel çalıştırmanın ucuz olduğunu bu yüzden böyle cins insanları çalıştırdıklarını söylediler.
allahın varoşluğu, adam geldi oradan buradan, çalıştı çocuk yaptı okuttu, ee ne oldu, böyle oldu, amına koyayım hepsinin.
ha bu hemşirenin böyle yapmasının sebebi sadece annemin doktorunun bayan ve çok güzel bir kadın olması, kadını çekememesi. sadece bu olay yani.
genel cerrahi katınıda komple gezdim, en az 10 tane boş oda vardı.
gelelim şikayet konusuna, bimer vasıtası ile şikayet edebilirsin peki ne olacak?
öncelikle hastanenin hasta hakları birimine gidecek başvurun, onlar sizi arayacak gidip konuşacaksınız, disiplin kurulu gibi gee o hastaneden oluşan bir kurul kurulacak, onlar inceleme yapıp size bildirecek, e tabi köpek köpeği ısırmayacağı için hiç bişey olmayacak, bimeri geçin, sağlık bakanlığı danışma hattını arayın direk.oradan bilgi alın.
0
Aslında bu durum yalnızca türbanla ilgili bir konu değil. Annem de rahatsızlanınca erkek doktor ve kadın hemşireler her şeyi benden beklemişlerdi. Beni de kan tuttuğundan, damar yolu açılması falan izleyemediğimden çok yormuştu bu konu.
Sanıyorum durum yalnızca insanlık ve mesleğini layığıyla yapmakla ilgili. Çünkü islamiyette kadın doktorun tedavi için erkeğe dokunmasında yasak yok diye biliyorum.
Valla ben şikayet edeceksem BİMERe yazıyorum ama bu konuda ne kadar yararlı olur bilemiyorum.
Sanıyorum durum yalnızca insanlık ve mesleğini layığıyla yapmakla ilgili. Çünkü islamiyette kadın doktorun tedavi için erkeğe dokunmasında yasak yok diye biliyorum.
Valla ben şikayet edeceksem BİMERe yazıyorum ama bu konuda ne kadar yararlı olur bilemiyorum.
0
çok geçmiş olsun, allah şifa versin.
sen abartmıyorsun, kadın hem profesyonel değil hem de eğer dinle ilgiliyse dini çok fena yanlış anlamış.
kaldı ki, sağlık durumlarında helal-haram yoktur.
doktor olsun olmasın söz konusu sağlık ise müdahale edip hastayı iyileştirmek kadına da erkeğe de mübahtır.
sen abartmıyorsun, kadın hem profesyonel değil hem de eğer dinle ilgiliyse dini çok fena yanlış anlamış.
kaldı ki, sağlık durumlarında helal-haram yoktur.
doktor olsun olmasın söz konusu sağlık ise müdahale edip hastayı iyileştirmek kadına da erkeğe de mübahtır.
0
@freekara devlet. zaten özele gitme gibi bir tercihimiz olsa asla gitmezdim. burada tek hastane var malesef.
0
Haklisin boylesi ile ben de cok karsilastim.
Sikayet konusunda tavsiyem basamaklari takip et.
Dendigi gibi hasta haklari birimi bimer saglik bakanligi basbakanlik gibi
Ilk 2 basamaktan bise cikmayacak sakin ol
Saglik bakanligi mufettis yollarsa tamamdir basbakanliga gerek yok.
Orasi da kulaginin ustune yatarsa basbakanliga
Orasi da umursamazsa ve sende hala ugrasma azmi varsa ulus ustu kurumlari zorla
Sikayet konusunda tavsiyem basamaklari takip et.
Dendigi gibi hasta haklari birimi bimer saglik bakanligi basbakanlik gibi
Ilk 2 basamaktan bise cikmayacak sakin ol
Saglik bakanligi mufettis yollarsa tamamdir basbakanliga gerek yok.
Orasi da kulaginin ustune yatarsa basbakanliga
Orasi da umursamazsa ve sende hala ugrasma azmi varsa ulus ustu kurumlari zorla
0
Çünkü mahrem değil eşiniz o doktor ve hemşireye. Ne o öyle kızlı erkekli?
Çünkü halkımız artık istediği özel hastaneye gidebiliyor. Ve herkes her yerde inancını yaşayabiliyor. Hem başı kapalı doktor daha hijyen.
Çünkü yakında hastaneler de haremlik selamlık ayrılacak. Ne o öyle erkek kadına, kadın erkeğe dokunuyor, orasına burasına, günah...
Çünkü halkımız artık istediği özel hastaneye gidebiliyor. Ve herkes her yerde inancını yaşayabiliyor. Hem başı kapalı doktor daha hijyen.
Çünkü yakında hastaneler de haremlik selamlık ayrılacak. Ne o öyle erkek kadına, kadın erkeğe dokunuyor, orasına burasına, günah...
0
herkes gaz vermiş de devlet hastanelerindeki görevliler mümkün mertebe hastaya dokunmazlar. refakatçisi varsa ona yaptırırlar hep böyle. karşı cins falan olduğu için değil.
0
@deveyi diken adamin ta kendisi
çekirdek çitlemeleri nasıl doğal karşılayabiliyorsun anlamıyorum. üstelik acil servisin orta yerinde. hastanın dibinde. yani dinlenme odası, hemşire odası gibi bir yerde değil. hangimiz iş yerinde aman aynı şeyler her gün bin kez oluyor ben keyfime bakayım deme lüksüne sahibiz? oturup kebap bile yeseler afiyet olsun derdim ama çekirdek çitleme nedir Allah aşkına.
zaten ben olayı kafalarındaki örtüye bağlamıyorum, insanlık dışı olmalarına bağlıyorum. o örtünün değerini bilselerdi, gecenin bir yarısı bizi aşağılamak yerine sırf sevabı için el üstünde tutarlardı. kaldı ki onlar bunun için para alıyor.
çekirdek çitlemeleri nasıl doğal karşılayabiliyorsun anlamıyorum. üstelik acil servisin orta yerinde. hastanın dibinde. yani dinlenme odası, hemşire odası gibi bir yerde değil. hangimiz iş yerinde aman aynı şeyler her gün bin kez oluyor ben keyfime bakayım deme lüksüne sahibiz? oturup kebap bile yeseler afiyet olsun derdim ama çekirdek çitleme nedir Allah aşkına.
zaten ben olayı kafalarındaki örtüye bağlamıyorum, insanlık dışı olmalarına bağlıyorum. o örtünün değerini bilselerdi, gecenin bir yarısı bizi aşağılamak yerine sırf sevabı için el üstünde tutarlardı. kaldı ki onlar bunun için para alıyor.
0
proculianus
Var mı sizce böyle bir şey? Bana bütün arkadaşlarım "Sen böyle evrene olumsuz mesajları yolla, yolla sonra da yok bu niye olmadı, şu niye olmadı diye şikayet et" diyorlar. Ama ben evrene olumlu mesaj yollasam da karşılığı olumsuz olabiliyor. Eskiden inanırdım da bu evrene olumlu mesaj yolla olayına
Var mı sizce böyle bir şey? Bana bütün arkadaşlarım "Sen böyle evrene olumsuz mesajları yolla, yolla sonra da yok bu niye olmadı, şu niye olmadı diye şikayet et" diyorlar.
Ama ben evrene olumlu mesaj yollasam da karşılığı olumsuz olabiliyor. Eskiden inanırdım da bu evrene olumlu mesaj yolla olayına ama, artık olayların hiç de öyle kolay olmadığını anladım.
Sizde durumlar nasıl? İnanıyor musunuz bu duruma? Ben evrene olumlu mesaj gönderiyorum, karşılığını alıyorum diyeniniz var mı?
Ama ben evrene olumlu mesaj yollasam da karşılığı olumsuz olabiliyor. Eskiden inanırdım da bu evrene olumlu mesaj yolla olayına ama, artık olayların hiç de öyle kolay olmadığını anladım.
Sizde durumlar nasıl? İnanıyor musunuz bu duruma? Ben evrene olumlu mesaj gönderiyorum, karşılığını alıyorum diyeniniz var mı?
0
evet kesinlikle böyle olduğunu düşünüyorum. her şeye iyi tarafından bakmaya çalışırım. kötü tarafını görmek istemem. her işte bi hayır vardır derim. pozitif hayaller kurarım ve beklerim sabırla. hayatım şu an istediğim gibi şükürler olsun. =)
0
tabi ki var. mesajları nasıl gönderebileceğin ve hayatında pozitif dönüşlere yol açabileceğine dair detaylı bilgileri içeren kitaba sadece 99TL'ye hem de kargo parası ödemeden sahip olabilirsin, üstelik şimdi sipariş verirsen piyasa fiyatı tam 230 TL olan 12 CD'den oluşan set de ücretsiz!
0
Benden mesaj bekleyen evrenin ben ta amk. Mesaj gelince bir düğmeye mi basıyor bu evren amk, kaç karakter kaç kelime gerekiyor bu sktiğimin evrenine bir tepki vermesi için...
Olayın özü şu:
Karşılaştığın olaylar, karşılaştığın insanlar vb karşısında olumlu ya da olumsuz tavır takınman, gülümsemen ya da surat asman senin verdiğin kararları, ve karşılaştığın insanların verdiği kararları etkiler. Dolayısıyla olumsuz düşünüp, olumsuz kaşılayıp olumsuz da kararlar verince hayatının büyük bölümü olumsuz oluyor. Sen güleç yüzle karşılarsan insanları, hoşgörülü olursan, küçük şeylere takmazsan, istediğin şeylerin olması ya da olmaması bile bazen farketmez mutlu bir insan olarak yaşamını sürdürürsün.
Sen gül ki dünya da sana gülsün ve seninle gülsün amk.
Olayın özü şu:
Karşılaştığın olaylar, karşılaştığın insanlar vb karşısında olumlu ya da olumsuz tavır takınman, gülümsemen ya da surat asman senin verdiğin kararları, ve karşılaştığın insanların verdiği kararları etkiler. Dolayısıyla olumsuz düşünüp, olumsuz kaşılayıp olumsuz da kararlar verince hayatının büyük bölümü olumsuz oluyor. Sen güleç yüzle karşılarsan insanları, hoşgörülü olursan, küçük şeylere takmazsan, istediğin şeylerin olması ya da olmaması bile bazen farketmez mutlu bir insan olarak yaşamını sürdürürsün.
Sen gül ki dünya da sana gülsün ve seninle gülsün amk.
0
gelmiş geçmiş en büyük salaklıklardan biri olduğunu düşünğyorum. lütfen bu işten para kazanan şarlatanların çarkını döndürmeyin; kuantum düşünce tekniği, nlp, bu, hepsia aynı bok. eskiden "büyücü" diye para kazanıyolardı, günümüzde ise bu şekilde.
insanlar kötü olaylar için birilerini / bir şeyleri suçlamak için can atar. çünkü sorsan kimse başına gelenleri haketmiyor - çok özeliz ya, çok farklıyız ya biz hep iyiyi hak ediyoruz.
yok öyle bir şey abi. yarın sokağa adımını attığın an sana bir tır çarpma olasılığı ne yaparsan yap aynı. yarın kanser olduğunu öğrenmen için de geçerli bu, az sonra bir yakınının ölüm haberini alman için de.
beyin aktivitesiyle evrende değişiklik yaratabileceğine inanan herkesi bunu açıklamaya davet ediyorum, lütfen beni de aydınlatın.
insanlar kötü olaylar için birilerini / bir şeyleri suçlamak için can atar. çünkü sorsan kimse başına gelenleri haketmiyor - çok özeliz ya, çok farklıyız ya biz hep iyiyi hak ediyoruz.
yok öyle bir şey abi. yarın sokağa adımını attığın an sana bir tır çarpma olasılığı ne yaparsan yap aynı. yarın kanser olduğunu öğrenmen için de geçerli bu, az sonra bir yakınının ölüm haberini alman için de.
beyin aktivitesiyle evrende değişiklik yaratabileceğine inanan herkesi bunu açıklamaya davet ediyorum, lütfen beni de aydınlatın.
0
evet var.
o olumsuz sandığının aslında olumlu bir karşılık olduğunu göremiyorsun sadece.
bu normal çünkü büyük resmi göremiyoruz her zaman.
o olumsuz sandığının aslında olumlu bir karşılık olduğunu göremiyorsun sadece.
bu normal çünkü büyük resmi göremiyoruz her zaman.
0
var. cem yılmaz'ın dediği gibi "hayri şuradaki de 1 aydır dolanıyo yolla onu geri" diyo, dileğin kabul oluyor.
0
karşılığını alabilmek için tam manasıyla saf enerjiyi göndermen gerek. insanın bilinci ne yazık ki buna engel. bunu yapabilmek için çok uzun yıllar çalışmak lazım ya da gerçekten temiz-saf olmak lazım. diyeceksin ki neden çocuklar her istediğini yapamıyor o zaman? korku engelliyor. işte bu tür duygularımız ve bilincimiz olmasa belki de her istediğimize daha kolay ulaşabiliriz.
0
Mesaj yollamaya, özellikle "Olumlu düşün, güzel şeyler olsun" olaylarına, hatta genel olarak sözdebilim (bkz: pseudoscience) dallarına kesinlikle inanmıyorum. İnandığım şu: Mutlu veya neşeli isen biraz daha dayanıklılığın yüksek oluyor, özgüven verdiğinden, bazı yapamayacağını sandığı şeyleri yapmaya cesareti daha fazla olabiliyor kişinin. Bu da bence insanın kendini tanımamasından geliyor. Kendini iyi tanıyan ve bilen insan, bence bunlara gerek duymaz. Tabii kim kendini tanımış, o da ayrı konu ama bunlar bence konu konu ayrılması gereken ve konu ile ilgili bilinci de kapsayan şeyler. Örneğin, bir insan kariyer konusunda kendini çok iyi tanıyor olabilir, neyi yapacağını ve neyi yapamayacağını iyi biliyor olabilir. Bu nedenle de olumluya-olumsuza ihtiyaç duymaz, temiz bir şekilde yapar veya yapmaz. Ama aynı kişi aşk-meşk olaylarını bilmiyordur, kendini tanımıyordur. Bu nedenle, iyimserlik-karamsarlık kavramları onun atacağı adımları etkiliyordur. Bu nedenle, çevreden alamadığı gazı kendinin vermesi gerekir. Bu nedenle, işe baştan pes etmeden yaklaşması önemli olabilir. Örneğin, ölümcül hasta bir kişinin erken teşhiste olumlu düşünmesi önemlidir, kendisine savaşma gücü verir. Kişinin kendine kendine plasebo vermesidir. Salata yaparken kimse olumlu-olumsuz düşünceye ihtiyaç duymaz ama büyük bir karar vermesi gerektiğinde veya olaya kendi müdahale edemediğinde biraz da onun sorumluluğunu üstünden atmak ister. Bence buradaki olumlu düşüncenin de etkisi atla deve olmaz, ancak birtakım küçük engelleri atlamaya güç verir. Tabii, mutsuz mutsuz oturacağına, mutlu mutlu oturmak da daha rahattır, bu da bir faydadır.
Ama olumlu ile bunu kastetmeyip "Çok güzel şeyler olacak diyelim, güzel şeyler dileyelim, güzel şeyler olsun. Evren bu mesajı alsın, bize güzel cevaplar versin. Hadi bakalım hayırlısı." diye düşünmekse, o çok ama çok saçma. Feci hayal kırıklığı olarak geri döner. "Saldım çayıra, mevlam kayıra" bile daha iyi bir hayat felsefesi bence. Şansı ise tesadüf olarak yorumluyorum, büyük resimde aşırının da çok aşırısı derecesinde önemsiziz.
Bir de bunların çok kişisel olduğuna inanıyorum, toplumsal, evrensel veya uzamsal olarak baktığımda iyice gereksiz geliyor bana. Uzayın büyüklüğünün hayalgücüne bile sığamayacağını iyi bilen bir kişi, hala kuantumlarla oynuyorsa, vay onun haline. Tabii, burada da herkesin ayrı bir eşiği var. Kimininki yüksek, kimininki düşük. Herkesin de kendine göre bir kırılma noktası var.
Ama olumlu ile bunu kastetmeyip "Çok güzel şeyler olacak diyelim, güzel şeyler dileyelim, güzel şeyler olsun. Evren bu mesajı alsın, bize güzel cevaplar versin. Hadi bakalım hayırlısı." diye düşünmekse, o çok ama çok saçma. Feci hayal kırıklığı olarak geri döner. "Saldım çayıra, mevlam kayıra" bile daha iyi bir hayat felsefesi bence. Şansı ise tesadüf olarak yorumluyorum, büyük resimde aşırının da çok aşırısı derecesinde önemsiziz.
Bir de bunların çok kişisel olduğuna inanıyorum, toplumsal, evrensel veya uzamsal olarak baktığımda iyice gereksiz geliyor bana. Uzayın büyüklüğünün hayalgücüne bile sığamayacağını iyi bilen bir kişi, hala kuantumlarla oynuyorsa, vay onun haline. Tabii, burada da herkesin ayrı bir eşiği var. Kimininki yüksek, kimininki düşük. Herkesin de kendine göre bir kırılma noktası var.
0
ne mal arkadaş çevren varmış diyecektim ama baktım aynıları burda da doluymuş vazgeçtim
0
sonsuzluk
Evde makarna yapıyorum, ama nasıl oluyorsa her defasında bu makarna hamur gibi oluyor, eziliyor, yumuşuyor, büzülüyor, bir İtalyan makarnası olamıyor.Böyle olmaması için ne yapılabilir? Bir de ot gibi makarna yemekten bıktım, buna hangi sosları önerirsiniz? Ne dökebilirim üzerine?acım.
Evde makarna yapıyorum, ama nasıl oluyorsa her defasında bu makarna hamur gibi oluyor, eziliyor, yumuşuyor, büzülüyor, bir İtalyan makarnası olamıyor.
Böyle olmaması için ne yapılabilir? Bir de ot gibi makarna yemekten bıktım, buna hangi sosları önerirsiniz? Ne dökebilirim üzerine?
acım.
Böyle olmaması için ne yapılabilir? Bir de ot gibi makarna yemekten bıktım, buna hangi sosları önerirsiniz? Ne dökebilirim üzerine?
acım.
0
Makarnayu suda mümkün olduğunca az bekletmelisin. Bir kaşık sıvı yağ atılmış su fokur fokur kaynarken at makarnayı, 8 dk sonra çıkar, soğuk su akarken altında süz.
Salçalı, karabiberli makarna favorimdir.
Salçalı, karabiberli makarna favorimdir.
0
suya bolca tuz at, fokurdamaya başlayınca makarnaları at 8-10 dakika ara sıra karıştırarak pişir. arkasında aynen böyle yazıyor paketin gayet de güzel oluyor.
0
evde makarna yapiyorum yazmissiniz acaba taze makarna icin mi soruyorsunuz? taze makarnalar (sert olmayanlar) sadece 2-3 dakika haslaniyor kaynamis suda haberiniz olsun.
tabii ben soruyu yanlis algilamis da olabilirim :)
tabii ben soruyu yanlis algilamis da olabilirim :)
0
her marka aynı olmuyor, bazıları pişer pişmez parçalanabilir. eğer suya atarken iki karıştırıyorsanız ve su makarnanın üzerini örtüyorsa sorun olmaması lazım. makarnanın rengi koyu ve sertliği fazla olunca pişmiş hali de güzel oluyor. barilla ve pastavilla böyle. uzun zamandır yemedim ama piyale orta, filiz yumuşaktı mesela.
fesleğenli krema sosu fena olmuyor.
yeşil biberi çok ince doğrayıp yağda çevirdikten sonra ince rendelenmiş domatesi ve sevdiğiniz baharatları ekleyebilirsiniz.
sarmısaklı yoğurt da olur.
ek: ev makarnasıysa, kurutulmuş da olsa daha çabuk pişer.
fesleğenli krema sosu fena olmuyor.
yeşil biberi çok ince doğrayıp yağda çevirdikten sonra ince rendelenmiş domatesi ve sevdiğiniz baharatları ekleyebilirsiniz.
sarmısaklı yoğurt da olur.
ek: ev makarnasıysa, kurutulmuş da olsa daha çabuk pişer.
0
Arkadaşlar, paketin arkasını okumama rağmen uygulamadığımı fark ettim. ben tencereye soğuk su ile birlikte makarnayı koyuyor ve min. 20 dakika pişmesini bekliyordum. İtalyan halkından özür diliyorum.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
Barillanın fesleğenli sosu bence nefis, tencerenin dibini yalayasım geliyor.
0
7-8 dakika ideal. haşladığın suya sadece tuz at. yağ ekleme.
pişince makarnanın tüm suyunu süzme. biraz sulu kalsın. soğuk sudan geçirme.
diğer kapta sosu hazırla.
sonra sıcak olmayan bir kapta (başka bir tencere, borcam, vesaire) makarnayı ve sosu karıştır.
kural böyle arkadaş. makarnanın tadına doyamazsın.
biz haşlanmış makarnayı soğuk suda yıkayıp, sosu pişirip, pişen sosla pişmiş makarnayı tekrar pişiriyoruz. cinayet lan!
en lezzetli sos; orta boy soğanı kes (jülyen olsun ağza gelsin)
biraz kavur. sonra mantarları ekle. suyunu çekmeye yakın kremayı ekle. kremayı çok pişirme ama yoksa krema yağa dönüşür.
anlattığım gibi makarnayla başka bir kapta karıştır.
Allahım sana geliyorum...
pişince makarnanın tüm suyunu süzme. biraz sulu kalsın. soğuk sudan geçirme.
diğer kapta sosu hazırla.
sonra sıcak olmayan bir kapta (başka bir tencere, borcam, vesaire) makarnayı ve sosu karıştır.
kural böyle arkadaş. makarnanın tadına doyamazsın.
biz haşlanmış makarnayı soğuk suda yıkayıp, sosu pişirip, pişen sosla pişmiş makarnayı tekrar pişiriyoruz. cinayet lan!
en lezzetli sos; orta boy soğanı kes (jülyen olsun ağza gelsin)
biraz kavur. sonra mantarları ekle. suyunu çekmeye yakın kremayı ekle. kremayı çok pişirme ama yoksa krema yağa dönüşür.
anlattığım gibi makarnayla başka bir kapta karıştır.
Allahım sana geliyorum...
0
-kaliteli makarna al.
-fokur fokur kaynayan suya at.
-beş-on dakika arası kaynat. arada ağzına bir tane atıp olmuş mu diye bak.
-iyice süz ve süzdükten sonra bekleme.
-fokur fokur kaynayan suya at.
-beş-on dakika arası kaynat. arada ağzına bir tane atıp olmuş mu diye bak.
-iyice süz ve süzdükten sonra bekleme.
0
yule
RAM/CPU vb. kullanımı bakımından kes ile kopyala arasında bir fark var mı? Bilgisayardan harici harddiske 200 gb'a yakın dosya taşımam gerekiyor yedekleme ihtiyacı olmadan ama kopyala daha az sistem kaynağı tüketecekse önce kopyalayıp sonra bilgisayardakileri silmek daha mantıklı olabilir kes'le taş
RAM/CPU vb. kullanımı bakımından kes ile kopyala arasında bir fark var mı? Bilgisayardan harici harddiske 200 gb'a yakın dosya taşımam gerekiyor yedekleme ihtiyacı olmadan ama kopyala daha az sistem kaynağı tüketecekse önce kopyalayıp sonra bilgisayardakileri silmek daha mantıklı olabilir kes'le taşımak yerine.
Var mı bilgisi olan?
Var mı bilgisi olan?
0
Bildiğim kadarıyla, kes yapıldığı anda, kaynakta silinip, hedefte yazdırılıyor.
Kopyalamada böyle zorlayıcı bir duruma denk gelmedim.
130 gb vs. kopyalayıp yapıştırmışlığım var 5400 rpm hdd ile..
Kopyalamada böyle zorlayıcı bir duruma denk gelmedim.
130 gb vs. kopyalayıp yapıştırmışlığım var 5400 rpm hdd ile..
0
şimdi çok da detaylı bilmesemde söyle bir fikir verebilirim.
evet kes ile koplayala arasında fark var. ama hangi durumlarda bu önemli;
kısace senin durumunda kopyalama yapman daha hızlı olacaktır. alında fark etmiyecektir ama. ederse dosya silme işlemi yapmıyacağından kopyalamak hızlı olacaktır.
ama detayını bilmek istersen. ağer dosya aynı paritonda ise işletim sistemi farklı bir klasöre kes/yapiştır yapınca. ilgili dosyanın sadece headerını işsareetcisini değiştiriyor. ama durumda kopyala dersen tekrar hard diskin başka bir alanına yazmak için zaman harcıyor.
evet kes ile koplayala arasında fark var. ama hangi durumlarda bu önemli;
kısace senin durumunda kopyalama yapman daha hızlı olacaktır. alında fark etmiyecektir ama. ederse dosya silme işlemi yapmıyacağından kopyalamak hızlı olacaktır.
ama detayını bilmek istersen. ağer dosya aynı paritonda ise işletim sistemi farklı bir klasöre kes/yapiştır yapınca. ilgili dosyanın sadece headerını işsareetcisini değiştiriyor. ama durumda kopyala dersen tekrar hard diskin başka bir alanına yazmak için zaman harcıyor.
0
RAM/CPU açısından dişe dokunur bir fark olduğunu sanmıyorum.
Ancak; arada işlemin kesilmesi durumlarında,
-mavi ekran,
-direkt kapanma,
-ekranın donması vb gibi
"keşke kesmeseydim de kopyalasaydım, şimdi uğraş dur amk!!!" demiş biri olarak büyük klasörleri sadece kopyalamanı kopyalama başarılı ise ilk konumdakileri silmeni öneririm.
Ancak; arada işlemin kesilmesi durumlarında,
-mavi ekran,
-direkt kapanma,
-ekranın donması vb gibi
"keşke kesmeseydim de kopyalasaydım, şimdi uğraş dur amk!!!" demiş biri olarak büyük klasörleri sadece kopyalamanı kopyalama başarılı ise ilk konumdakileri silmeni öneririm.
0
teknik altyapısını bilemem ama kopyala+yapıştır kesinlikle daha kısa sürüyor. sürekli iki disk arasında 100+ gb transfer yapıyorum, bende hep öyle oluyor.
0
gkhT
klasik sorularımdan ama bir çocuk mağazası açacak olsanız ismi ne olurdu?Orjinal fikirlere açığız....şimdiden teşekkürler...
klasik sorularımdan ama bir çocuk mağazası açacak olsanız ismi ne olurdu?
Orjinal fikirlere açığız....
şimdiden teşekkürler...
Orjinal fikirlere açığız....
şimdiden teşekkürler...
0
minion köle demek ingilizce.buyruk altında olan gibi anlamları var.saçma olur böle isim.
kıtkıtkıt koyardım ben.
kıtkıtkıt koyardım ben.
0
kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak
Açıkçası bir logo çalışması için gerekiyor. Sahaf denildiğinde aklınıza gelen birkaç şeyi yazabilirseniz süper olur.
Açıkçası bir logo çalışması için gerekiyor. Sahaf denildiğinde aklınıza gelen birkaç şeyi yazabilirseniz süper olur.
0
manavın, patates değil de kitap satanı olmasına rağmen havasından geçilmeyen orospu çocukları geliyor aklıma. ha bi de, kpss kitabı satıp kendini sahaf sananlar geliyor.
0
raf geliyor.
kahverengilik,
saman kağıdı,
sakallı amca
bir de sigara/duman falan geliyor çok düşünürsem
kahverengilik,
saman kağıdı,
sakallı amca
bir de sigara/duman falan geliyor çok düşünürsem
0
yue
nedir, nasıl kullanır bilen açıklayabilir mi?örnek resim:http://img.directindustry.com/images_di/photo-g/digital-caliper-gauges-4906-5597513.jpg
0
Kumpası sıfırlamak için kullanıyorsun. Açıklığı sıfırlayıp origin düğmesine 1 saniye kadar basıyorsun. Bu böylece senin "sıfır" noktan, "orijin" in oluyor.
Zerolamak da geçici olarak aynı şeyi yapıyor aslında ama örneğin hem kalınlığın absolut değerini hem iki kalınlık arasındaki farkı ölçmek istiyorsan sadece zero ile yapamazsın. Origin kalibrasyonunu her kullanışta yapmana gerek yok. Çok kaymaz zaten.
Zerolamak da geçici olarak aynı şeyi yapıyor aslında ama örneğin hem kalınlığın absolut değerini hem iki kalınlık arasındaki farkı ölçmek istiyorsan sadece zero ile yapamazsın. Origin kalibrasyonunu her kullanışta yapmana gerek yok. Çok kaymaz zaten.
0
cosmicgadin
hiç bişey yemedim, niyet te etmedim. şimdiden sonra niyet edip oruç tutulur mu?
hiç bişey yemedim, niyet te etmedim. şimdiden sonra niyet edip oruç tutulur mu?
0
eğer sahurdayken ertesi gün oruça tutayım niyetiyle yatıp, ertesi gün de niyet etmeyi unuttuysan tutulur.
ama bu saate kadar aç durup da, "madem açım, oruç tutayım bari" diye karar verirsen bu saatte sanırım pek sayılmaz.
ama bu saate kadar aç durup da, "madem açım, oruç tutayım bari" diye karar verirsen bu saatte sanırım pek sayılmaz.
0
olmaz, öğlen ezanına 1 saat kalana kadar niyet edilebilir. yine de isterseniz müftülüğü arayıp sorabilirsiniz.
0
farz oruçlarda olur, örneğin ramazan. ancak nafile bir oruçsa olmaz.
0
Ben de unuttum niyet etmeyi. Saat 12'yi geçerken niyet ettim.
Allah büyüktür, kabul eder inşallah.
Bu arada @innerbliss de güzel demiş.
Alo 190 fetva makamını arayabilirsin istersen.
Allah büyüktür, kabul eder inşallah.
Bu arada @innerbliss de güzel demiş.
Alo 190 fetva makamını arayabilirsin istersen.
0
bugün oruç tutmaya dünden niyetliyseniz ve niyet etmeyi unuttuysanız problem olmaz.
ama innerblisin dediği gibi lan madem aç durduk şurda 4 saat kaldı bari oruç tutalım dersen olur mu emin değilim.
ama innerblisin dediği gibi lan madem aç durduk şurda 4 saat kaldı bari oruç tutalım dersen olur mu emin değilim.
0
innerbliss doğru demiş ama nafile olduğu için sorun olmaz. farz olsaydı sorun olurdu. nafiledir, tutarsınız, elbet bir sevap gelir. :)
0
Allah olsam, buraya sormadan niyet etmiş olsan tutmuş olsan kabul ederdim. Şimdi etmem, aç kaldığında kalırsın.
0
vodianova
eczaneden istesem direk veriri mi;? doktorun yaması şart mı?bir de marka tavsiyesi alabilirim.
eczaneden istesem direk veriri mi;? doktorun yaması şart mı?
bir de marka tavsiyesi alabilirim.
bir de marka tavsiyesi alabilirim.
0
Refreshin tek kullanimlik olanlari kuruyup kirpiklerde beyaz ağsı bi sey yaratiyor. Tears naturel free guzel.
0
kaçanbalık
İki öğleden önce, iki öğleden sonra. Sabah 9'da içiyorum bi tanesini. E canım tekrar istiyor şuan mesela! İkinciyi içsem kesecek ama içmesem daha mı iyi? Manyak gibi sınırlamayayım kendimi sanki di mi? İçiyorum. :*
İki öğleden önce, iki öğleden sonra.
Sabah 9'da içiyorum bi tanesini. E canım tekrar istiyor şuan mesela! İkinciyi içsem kesecek ama içmesem daha mı iyi? Manyak gibi sınırlamayayım kendimi sanki di mi? İçiyorum. :*
Sabah 9'da içiyorum bi tanesini. E canım tekrar istiyor şuan mesela! İkinciyi içsem kesecek ama içmesem daha mı iyi? Manyak gibi sınırlamayayım kendimi sanki di mi? İçiyorum. :*
0
Kafeinin yarı ömrü 8 saat. Öğleden sonra içtiğin kahvelerden en az birinin içerdiği kafein gece yattığında hala bünyede aktif olacak. Erken saatlerde bitir kahveyle işini.
0
uykudan ziyade damar sertliği konusunda sıkıntı çekebilirsin ileride. uyku durumunu içtiğin saatle ayarlayabilirsin ama fazlası damar sertliği yapıyor diye biliyorum, yanlışım varsa biri düzeltsin.
0
acelemvar
Selam çok sevgili duyurudaşlarım, bende şöyle bir durum söz konusu; başka insanlar kaynaklı çıkarılan sürekli gürültü seslerine, istenmeyerek olanlar dahi, çıldırıyorum. Kulaklarımı kapamam gerekiyor beynime çivi çakıyorlar gibi hissediyorum, yoksa ciddiyim kavga etmek falan geliyor içimden. Örnek o
Selam çok sevgili duyurudaşlarım,
bende şöyle bir durum söz konusu; başka insanlar kaynaklı çıkarılan sürekli gürültü seslerine, istenmeyerek olanlar dahi, çıldırıyorum. Kulaklarımı kapamam gerekiyor beynime çivi çakıyorlar gibi hissediyorum, yoksa ciddiyim kavga etmek falan geliyor içimden. Örnek olarak; ev arkadaşının sürekli çalan ve ertelenen alarmı, tencere tavanın hunharca birbirine çarptırılma sesi, bir şeylerin yere düşmesi, duvar delme sesi, yüksek desibelde ve fütursuzca konuşan insan sesi, motor egzoz sesi ve daha niceleri.
Bu psikolojik bir sorun olabilir mi?
a*
bende şöyle bir durum söz konusu; başka insanlar kaynaklı çıkarılan sürekli gürültü seslerine, istenmeyerek olanlar dahi, çıldırıyorum. Kulaklarımı kapamam gerekiyor beynime çivi çakıyorlar gibi hissediyorum, yoksa ciddiyim kavga etmek falan geliyor içimden. Örnek olarak; ev arkadaşının sürekli çalan ve ertelenen alarmı, tencere tavanın hunharca birbirine çarptırılma sesi, bir şeylerin yere düşmesi, duvar delme sesi, yüksek desibelde ve fütursuzca konuşan insan sesi, motor egzoz sesi ve daha niceleri.
Bu psikolojik bir sorun olabilir mi?
a*
0
evet, duygularını bu kadar bastırma. ben de yaşıyorum benzer sıkıntıyı, duyguları bastırmaktan o hep.
0
stresli bir dönemden mi geçiyorsun? ben de stresli olduğum zamanlarda her türlü ses sinirlerimi aşırı bozuyor. az önce kardeşimle annem başka odada konuşurken gidip bi susun diye bağırmak zorunda kaldım mesela.
eğer altında yatan başka bir sebep varsa önce onu çözmek lazım yani.
eğer altında yatan başka bir sebep varsa önce onu çözmek lazım yani.
0
aynısı bende de var.
ben alarmı hızla kapatırım, uyuyanın yanında sesli konuşmam, ışığı açmam, odada en az sesi çıkararak veya giysileri alıp başka odada giyinirim. tabak çanak tencere ile iş görürken saça savura kullanmam. sanırım böyle özenli davranırken başkalarının tangır tungur iş yapmasını anlayamamam da tahammülümü azaltıyor. a
ancak bizim evde hep özenli davranılırdı bu konularda ve buna alışmış olduğumu düşünüyorum. hem böyle yapılmasına hem de yapmaya. dolayısıyla da diğer türlüsünün sinirlerimi bozması çok tuhaf gelmiyor, altında ille de sorun aramıyorum, bulduğum açıklama mantıksız gelmiyor çünkü. belki sizin için de geçerli sebepler vardır.
ben alarmı hızla kapatırım, uyuyanın yanında sesli konuşmam, ışığı açmam, odada en az sesi çıkararak veya giysileri alıp başka odada giyinirim. tabak çanak tencere ile iş görürken saça savura kullanmam. sanırım böyle özenli davranırken başkalarının tangır tungur iş yapmasını anlayamamam da tahammülümü azaltıyor. a
ancak bizim evde hep özenli davranılırdı bu konularda ve buna alışmış olduğumu düşünüyorum. hem böyle yapılmasına hem de yapmaya. dolayısıyla da diğer türlüsünün sinirlerimi bozması çok tuhaf gelmiyor, altında ille de sorun aramıyorum, bulduğum açıklama mantıksız gelmiyor çünkü. belki sizin için de geçerli sebepler vardır.
0
Kapıları çarparak kapatınca olan gürültü , diş fırçalanırken fırçalama sesi , tuvalet sesleri, bağırarak konuşan insan sesi , sakız çiğneme sesi, tahta kaşıgın üzerinde kalan yemek artıklarını tencereye vurarak temizlemeye çalışılırken çıkan gürültü.
benimkiler bunlar ve bu gürültülere karşı beddua , küfür ediyorum ama değişen bişe yok
benimkiler bunlar ve bu gürültülere karşı beddua , küfür ediyorum ama değişen bişe yok
0
proletarier aller lander vereinigt euch
kendimi bildim bileli hep dağınık biriydim. bu dağınıklık odamı dağıtmak gibi basit bir anlamda değil; düşüncelerim de dağınıktı, hobilerim-ilgilendiğim şeyler de dağınıktı, odam da dağınıktı ama genel olarak dağınık bir insanım yani artık ne denirse...ama gerçekten olmuyor artık yalnız yaşıyorum ve
kendimi bildim bileli hep dağınık biriydim. bu dağınıklık odamı dağıtmak gibi basit bir anlamda değil; düşüncelerim de dağınıktı, hobilerim-ilgilendiğim şeyler de dağınıktı, odam da dağınıktı ama genel olarak dağınık bir insanım yani artık ne denirse...
ama gerçekten olmuyor artık yalnız yaşıyorum ve bu dağınıklığım sürekli başıma iş açıyor evin aşırı dağınık olduğunu söylememe gerek yok ama kafamı toplayamadığım için saçma sapan şeyler yapıyorum sonra işin yoksa o hatayı düzelt falan. bir iş yapabilmek için günlerce beklemem gerekiyor ki kendimi toplayıp da işe girişeyim zaten giriştiğimde de yapılabilecek her türlü şeyi yapıyorum sonra günler geçiyor ev yine savaş alanına dönüyor hep aynı döngü...
size sorum normal insanlar gibi nasıl ortalama derlilik toplulukta bir yaşam sürebilirim hem kafasal olarak hem de yaşam ortamı olarak, zaten kafamdaki dağınıklığı çözsem hayatım da toplanacak gibi.
ama gerçekten olmuyor artık yalnız yaşıyorum ve bu dağınıklığım sürekli başıma iş açıyor evin aşırı dağınık olduğunu söylememe gerek yok ama kafamı toplayamadığım için saçma sapan şeyler yapıyorum sonra işin yoksa o hatayı düzelt falan. bir iş yapabilmek için günlerce beklemem gerekiyor ki kendimi toplayıp da işe girişeyim zaten giriştiğimde de yapılabilecek her türlü şeyi yapıyorum sonra günler geçiyor ev yine savaş alanına dönüyor hep aynı döngü...
size sorum normal insanlar gibi nasıl ortalama derlilik toplulukta bir yaşam sürebilirim hem kafasal olarak hem de yaşam ortamı olarak, zaten kafamdaki dağınıklığı çözsem hayatım da toplanacak gibi.
0
Bence çevreni toparlarsan kafan da toparlanır. Evdeki bütün ıvır zıvırı atmakla başla. Bilgisayarın, telefonun, en fazla 10 kitabın, banyo gereçlerin ve giysilerin kalsın, gerisini at. Bak nasıl çözülecek herşey. Önce kafayı toparlayayım dersen olmaz o iş.
0
off aynı senin durumundayım. ama bir kaç tavsiyem var gene de, deneyince oldurduğum oldu çünkü.
1. öncelikle irade. sen yaşam tarzını değiştireceksin çünkü, bu büyük bir şey. iradeli olursan düzenli olabilirsin.
2. ben bazen şey yaparım -her zaman işe yaramıyor, özellikle de aşk-meşk konularında ama- düşüncelerimi düzenlemek için, kafamda eski tozlu bir kütüphane hayal ederim, o anda düşünülmemesi gereken şeyleri belli bir süreliğine kaldırırım, gerektiği zamanda aynen çıkarır devam ederim, ama zordur, ama iyidir, tavsiye ederim.
3. evindeki dağınıklık da senin dediğin gibi kafanın dağınık olmasından geliyor. ve aynı şekilde hayatındaki dağınıklık da -özellikle de uyku düzeni ve yemek yemen de düzensizse- gene bundan. belki de belli başlı bazı hedefleri tutturamadığını düşündüğünden. hedefin yoksa da önce hedef belirle, sonra onu gerçekleştir, ama bunu kısa zaman aralığına sıkıştırma, önce hazırlığını ve tedbirini yap, ondan sonra. mesela hedefin atıyorum yeni bir işe girmek, bunun için ilk önce araştırma yapman gerekir ya, cv'lerin düzensizse önce onları düzenle, sonra da iş ara, çağırılırsan mülakatın olacak, kıyafetlerini düzenle.. gibi gibi. ya da daha düşük bir hedef seçelim, evini toplamak istiyorsun. gidip ikea vb.'den bir dolu renkli sevimli kutu, saklama kabı falan al, onlarla toplamaya başla, motivasyon da verir.
4. her yaptığın işi eğlenceli ve zevk alacağın hale getirmeye çalış, külfet hissi verdiği için de yapamazsın, iradeni götürür o his.
5. bir de, annelerin bir lafı vardır, aldığın şeyi yerine koy, diye, onu yap hakikaten, çok işe yarıyor.
sanırım bu kadarı yeter de artar bile. bunlar aslında senin de bildiğin şeyler, önemli olan "titreyip kendine gelmen" ve iradesizliğini yenmen. cümlede basit ama yapmada çok zor tabi, biliyorum. ben de çok zorlanıyorum zaten. ama şu var: bazen de mükemmeliyetçi ve/veya pimpirikli insanlar bu duruma düşer, öyle bir yönün varsa, hiçbir şey mükemmel olmuyor ve o pimpiriğe de değmiyor, olabildiği kadarını yap, tamamını kusursuzca düzenlemek zorunda değilsin, bunu da unutma. ;)
1. öncelikle irade. sen yaşam tarzını değiştireceksin çünkü, bu büyük bir şey. iradeli olursan düzenli olabilirsin.
2. ben bazen şey yaparım -her zaman işe yaramıyor, özellikle de aşk-meşk konularında ama- düşüncelerimi düzenlemek için, kafamda eski tozlu bir kütüphane hayal ederim, o anda düşünülmemesi gereken şeyleri belli bir süreliğine kaldırırım, gerektiği zamanda aynen çıkarır devam ederim, ama zordur, ama iyidir, tavsiye ederim.
3. evindeki dağınıklık da senin dediğin gibi kafanın dağınık olmasından geliyor. ve aynı şekilde hayatındaki dağınıklık da -özellikle de uyku düzeni ve yemek yemen de düzensizse- gene bundan. belki de belli başlı bazı hedefleri tutturamadığını düşündüğünden. hedefin yoksa da önce hedef belirle, sonra onu gerçekleştir, ama bunu kısa zaman aralığına sıkıştırma, önce hazırlığını ve tedbirini yap, ondan sonra. mesela hedefin atıyorum yeni bir işe girmek, bunun için ilk önce araştırma yapman gerekir ya, cv'lerin düzensizse önce onları düzenle, sonra da iş ara, çağırılırsan mülakatın olacak, kıyafetlerini düzenle.. gibi gibi. ya da daha düşük bir hedef seçelim, evini toplamak istiyorsun. gidip ikea vb.'den bir dolu renkli sevimli kutu, saklama kabı falan al, onlarla toplamaya başla, motivasyon da verir.
4. her yaptığın işi eğlenceli ve zevk alacağın hale getirmeye çalış, külfet hissi verdiği için de yapamazsın, iradeni götürür o his.
5. bir de, annelerin bir lafı vardır, aldığın şeyi yerine koy, diye, onu yap hakikaten, çok işe yarıyor.
sanırım bu kadarı yeter de artar bile. bunlar aslında senin de bildiğin şeyler, önemli olan "titreyip kendine gelmen" ve iradesizliğini yenmen. cümlede basit ama yapmada çok zor tabi, biliyorum. ben de çok zorlanıyorum zaten. ama şu var: bazen de mükemmeliyetçi ve/veya pimpirikli insanlar bu duruma düşer, öyle bir yönün varsa, hiçbir şey mükemmel olmuyor ve o pimpiriğe de değmiyor, olabildiği kadarını yap, tamamını kusursuzca düzenlemek zorunda değilsin, bunu da unutma. ;)
0
at +1. kullanmayacağını düşündüğün ıvır zıvırlar, kutular, poşetler, bozuk eşyalar, yıpranmış giysiler, dolapta günü geçmiş yiyecekler; kısaca etrafta yer tutan kafanda yük olarak kalan herşeyi at.
attıktan sonra, mümkün olduğunda ıvır zıvır biriktirmemeye, kirli eşyaları bir sepette tutup topluca yıkamaya, alışverişini de haftanın 1-2 gününe bölerek topluca yapmaya başla. bu tür rutinleri her güne değil de haftanın belirli bir iki gününe sığdırabilirsen evinde kendine daha çok alan ve zaman yaratabilirsin gibime geliyor.
attıktan sonra, mümkün olduğunda ıvır zıvır biriktirmemeye, kirli eşyaları bir sepette tutup topluca yıkamaya, alışverişini de haftanın 1-2 gününe bölerek topluca yapmaya başla. bu tür rutinleri her güne değil de haftanın belirli bir iki gününe sığdırabilirsen evinde kendine daha çok alan ve zaman yaratabilirsin gibime geliyor.
0
hocam öncelikle üşengeç olma.Toparlamaya başla şimdi,düzene soktuğunda dağıtmaya kıyamıyor insan.Bir işi de yarım bırakma.Çikolatayı yedin,kabını bir zahmet çöpe atıver.Kahveni içtiğin bardağı lütfen mutfakta lavaboya koy.Sigarayı içtin boş paketi lütfen çöpe atıver.Özellikle bu yazdıklarımı yanımdaki kanepede yatarak film izleyen kızlı erkekli arkadaşlarım okursa bir de mükemmel olur.of çok dolmuşum ya.
0
ufak işleri yarına bırakma; o yarın hiç gelmez. büyükleri parçalara bölerek yapmayı dene ve o dağınıklık kalkınca nasıl huzurlu olacağını düşünerek motive et kendini. böl ve yönet yani. büyüklerle büyük halde baş edeceğini sanma.
0
_k_u_z_g_u_n_
bu pantolon nasıl yaşım 32 , biraz daha genç işi mi bu pantolon sizce?http://www.defacto.com.tr/cep-detayli-pantolon-132211
bu pantolon nasıl yaşım 32 , biraz daha genç işi mi bu pantolon sizce?www.defacto.com.tr
0
Pantolon idare eder de buna benzer modelleri benim erkek arkadasim da giyiyor kendisi 31 yasinda.30 ustune cikinca kumas pantolon,gomlek,kravat kombini yapmak zorunda degilsiniz ki,bu tarz pantolonlar da gayet hos olur.
0
45 yaşında arkadaşım var, devamlı giyer bunlardan zira o yan ceplerinde devamlı not defteriyle kalem falan taşır, hiç de garipsemiyoruz yıllardır.
0
patos64
öğrenci evimizde bu aletten var.bir ay boyunca her gün 2-3 dakika saç yıkama için açılır, haftada 8 kere de 5-6 dk lığına duş için açılırsa bir aylık elektrik faturasına tahmini ne kadar yansır? 20 tl yi geçer mi sizce?edit: 3 kademe var, son kademe 6000 7000 li olması gerek biz 400 4500 gibi kullan
öğrenci evimizde bu aletten var.
bir ay boyunca her gün 2-3 dakika saç yıkama için açılır, haftada 8 kere de 5-6 dk lığına duş için açılırsa bir aylık elektrik faturasına tahmini ne kadar yansır? 20 tl yi geçer mi sizce?
edit: 3 kademe var, son kademe 6000 7000 li olması gerek biz 400 4500 gibi kullanıyoruz.
bir ay boyunca her gün 2-3 dakika saç yıkama için açılır, haftada 8 kere de 5-6 dk lığına duş için açılırsa bir aylık elektrik faturasına tahmini ne kadar yansır? 20 tl yi geçer mi sizce?
edit: 3 kademe var, son kademe 6000 7000 li olması gerek biz 400 4500 gibi kullanıyoruz.
0
2000W olduğunu varsayarsam (üzerinde yazması lazım, hangi ayardan kullanıyorsanız), 1 saat yakım için:
Tek zamanlı sayacınız var ise: 28.39 kr/kWh x 2kW x 1h = 56.78 Kuruş
Akıllı sayacınız var ise
Gündüz (06:00-17:00, 26.73 kr/kWh): 53.46 Kuruş
Puant (17:00-22:00, 42.07 kr/kWh): 84.14 Kuruş
Gece (22:00-06:00, 15.67kr/kWh): 31.34 Kuruş
Her gün 5 Dakika, Haftada 8 kere 6 dk hepsi akşam vakti yaklaşık ~6 saat yapar bu da tahmini maksimum 5 TL eder.
Günde 8 dakika gündüz tarifesi ve 4500 W ayarı, 30 gün için toplam maliyet = 4.81 TL.
Kaynak: www.tedas.gov.tr
Tek zamanlı sayacınız var ise: 28.39 kr/kWh x 2kW x 1h = 56.78 Kuruş
Akıllı sayacınız var ise
Gündüz (06:00-17:00, 26.73 kr/kWh): 53.46 Kuruş
Puant (17:00-22:00, 42.07 kr/kWh): 84.14 Kuruş
Gece (22:00-06:00, 15.67kr/kWh): 31.34 Kuruş
Her gün 5 Dakika, Haftada 8 kere 6 dk hepsi akşam vakti yaklaşık ~6 saat yapar bu da tahmini maksimum 5 TL eder.
Günde 8 dakika gündüz tarifesi ve 4500 W ayarı, 30 gün için toplam maliyet = 4.81 TL.
Kaynak: www.tedas.gov.tr
0
kafkanın verdiği rakamlara vergi dahil değil bu arada. üstüne vergi eklenecek.
0
thehunterofthenight
arkadaslar bilgisayarım performansı düştüğü için format attım. virüs programı hiç kullanmıyordum. şimdi hazır formatlamışken, yani bilgisayar temizken, böyle başımı ağrıtmayacak, virüsleri engelleyecek bir pro var mı önerebileceğiniz?
arkadaslar bilgisayarım performansı düştüğü için format attım. virüs programı hiç kullanmıyordum. şimdi hazır formatlamışken, yani bilgisayar temizken, böyle başımı ağrıtmayacak, virüsleri engelleyecek bir pro var mı önerebileceğiniz?
0
avira olabilir. ama reklam olayı falan var.
ben sadece malware olaylarına karşı önlem alsın diyerekten hitmanpro kurdum. onun dışında bir şey kullanmıyorum. bir problem yaşamadım şimdilik.
ben sadece malware olaylarına karşı önlem alsın diyerekten hitmanpro kurdum. onun dışında bir şey kullanmıyorum. bir problem yaşamadım şimdilik.
0
avira avg norton avast
***çöp***
daha önce de defalarca yazdım. virüs dediğimiz şey kullanıcının kalitesine göre gelir veya gelmez. her indirdiğin uygulamayı açarsan, cccbotturk.cx.tr gibi sitelere girersen, usbni paylaşırsan gelir. dikkatli kullanıcı olmak gerek. illa anlık koruması da olsun diyorsan malwarebytes güzel bir seçim olur bence. ama malwarebytes ile haftada bir güvenli modda taramaya bıraksan yeter derim. pro sürüm key için mesaj atabilirsin
***çöp***
daha önce de defalarca yazdım. virüs dediğimiz şey kullanıcının kalitesine göre gelir veya gelmez. her indirdiğin uygulamayı açarsan, cccbotturk.cx.tr gibi sitelere girersen, usbni paylaşırsan gelir. dikkatli kullanıcı olmak gerek. illa anlık koruması da olsun diyorsan malwarebytes güzel bir seçim olur bence. ama malwarebytes ile haftada bir güvenli modda taramaya bıraksan yeter derim. pro sürüm key için mesaj atabilirsin
0
MS Security Essentials kullanıyorum. Belki en iyi antivirüs değil ama yıllardır hiç bir virüs olayıyla karşılaşmadım.
@patr 'in dediği gibi kullanıcıya bağlı, girdiğin sitelere, indirdiğin dosyalara dikkat edersen bu da işini görür.
@patr 'in dediği gibi kullanıcıya bağlı, girdiğin sitelere, indirdiğin dosyalara dikkat edersen bu da işini görür.
0
denizrocket
""Beyoğlunun en güzel abisi"" ni alsammı bu aralar herkesin elinde görüyorum metroda, diğer romanlarını okudum eğer aynı kalitedeyse alıcam nedir fikriniz
""Beyoğlunun en güzel abisi"" ni alsammı bu aralar herkesin elinde görüyorum metroda, diğer romanlarını okudum eğer aynı kalitedeyse alıcam nedir fikriniz
0
november rain
şaşırtmacalı soru :) derdimi şöyle anlatayım; baktım millet ölüyor bitiyor bb diye ben de dayanamadım izleyeyim dedim. şu anda 4. sezon 2. bölümü bitirdim. hiç de öyle gelmiş geçmiş en iyi dizi muhabbeti yapacak bir şey göremedim. izlenmesine izleniyor ama nedir bu diziyi efsane yapan? belirli bir b
şaşırtmacalı soru :) derdimi şöyle anlatayım; baktım millet ölüyor bitiyor bb diye ben de dayanamadım izleyeyim dedim. şu anda 4. sezon 2. bölümü bitirdim. hiç de öyle gelmiş geçmiş en iyi dizi muhabbeti yapacak bir şey göremedim. izlenmesine izleniyor ama nedir bu diziyi efsane yapan? belirli bir bölümden sonra mı alevlenecek olaylar?
0
oraya kadar gelip halen bu soruyu soruyorsan muhtemelen sonrasından da memnun kalmayacaksın. gerçi 4. sezon ve finali değiştirebilir bu fikrini ama yine "efsane" demeyeceksindir. zaten iddialı bir kavram "efsane" ama birine bitmiş bir dizi tavsiye edecek olsam ilk söyleyeceğim dizi olur bb artık.
0
Başıma bir şey gelmeyecekse "olmasa da olur" bir dizi aslında. Daha iyi diziler izledim. Hatta sürekli aha yakalandı aha açık verdi diye gerilirken hep dexter aklıma geldi. Ancak yine de bir solukta izledim keyifle bak yalan değil.
0
ben @spatzle'ye katılmıyorum. neden? 4. sezonla birlikte başlayan inanılmaz gerilim, heyecan öyle noktalara geliyor ki; ilk 3 sezonu "eh işte" tadında izleyen ben yerimde duramaz hale geldim 4. ve 5. sezonlarda. işler çok farklı boyutlara gidecek ilerki bölümlerde. özellikle 4. sezonun sonlarına doğru doz öyle arttı ki, bölüm finallerinde kendimi acayip bi şekilde kasmış olmamdan dolayı midemin ağrıdığını farkettim. ve bu her bölüm sonunda oldu. tekrar söylüyorum breaking bad ciddi anlamda efsane bir dizidir ama 4. ve 5. sezonları efsanenin ötesinde sezonlardır.
not: ilk 3 sezonun birçok bölümünde sıkılmış bir izleyici.
not: ilk 3 sezonun birçok bölümünde sıkılmış bir izleyici.
0
Kimse kimseye dizi beğendirmek zorunda değil, bu ne arkadaş ya. İzlersin beğenirsin ya da beğenmezsin, efsane olmuş amk dersin ya da bu ne amk millet abartmış dersin. Bitti.
0
herkese hitap etmesi bu diziyi efsane yapan. lost gibi bir dizi. sonuna kadar izledim, kendimden iğrenerek, ulan lost izleyen insanlara döndün resmen diyerek izledim. bence bok gibi dizi.
0
şimdi bu dizi puanlamaları nasıl yapılıyor ya da insanlar neye göre puan veriyor dizilere? bb 1. sezonu izlerken sıkıldım dedim 2.sezon mükemmel dediler 2 ye geldim 3 için 3 derken 4ve 5 için dediler.orada koptum zaten olaydan.yahu fanları bile ilk sezonlarının sadece "iyi" olduğunu düşünüyor.dizinin puanı 9.5 yahu şaka gibi.hangi kritere göre alırsan al 9.5 elde kalır.bir kere müzikler ortalama gitti 1 puan 9 puan üzerinden değerlendirilir.
0
bennerdenbileyim
liseye öğretmen adına çiçek gönderilir mi? sizce sorun olur mu?kapıdan kuryeyi almamaları veya okul içinde ogretmeni bulamamaları gibi bir aksilik?çiçeksepeti ile gondereceğim.(devlet okulu ve gonderecegim kişi yakın akrabam)
liseye öğretmen adına çiçek gönderilir mi?
sizce sorun olur mu?
kapıdan kuryeyi almamaları veya okul içinde ogretmeni bulamamaları gibi bir aksilik?
çiçeksepeti ile gondereceğim.
(devlet okulu ve gonderecegim kişi yakın akrabam)
sizce sorun olur mu?
kapıdan kuryeyi almamaları veya okul içinde ogretmeni bulamamaları gibi bir aksilik?
çiçeksepeti ile gondereceğim.
(devlet okulu ve gonderecegim kişi yakın akrabam)
0
olur. yapmayın şöyle şeyler iş yerlerinde. özel hayat ile profesyonel yaşantıyı karıştırmayın.
0
Aşık olduğun öğretmense ve sen öğrenciysen gönderme. Diğer türlü hiç bir problem yok. Alırlar. (Devlet okuluysa söz veremem)
0
ne sorunu ne progfesyonelliği. öğretmenlikten bahsediyoruz ve yapılan şık bir hareket. hiç düşünme gönder. gayet zarif bir hareket.
0
kjswbdlkjfdlkj
selam oğlumun adını (şafak) bir görselle süsleyerek dövme yaptırmak istiyorum. fakat uzun zamandır araştırmama rağmen yaratıcı bir fikir bulamadım. çizim işinden anlayan arkadaşlar belki yardımcı olabilir. ekteki görseller belki işe yarayabilir.
selam oğlumun adını (şafak) bir görselle süsleyerek dövme yaptırmak istiyorum. fakat uzun zamandır araştırmama rağmen yaratıcı bir fikir bulamadım. çizim işinden anlayan arkadaşlar belki yardımcı olabilir. ekteki görseller belki işe yarayabilir.
0
Oğlunuzun adı Şafak olduğu için, şafaklı bir dövme mi yaptıracaksınz??? Çok yüzeysel olmaz mı?
0
Bizim arkadasin adi da safak. İskambil kagitlarinin arasina şafuck yazdirmisti. Serseri iste. Aklima grldi siz sorunca
0
evet bunlar gün batımı, sadece yaratıcı bir fikre sebep olabilir diye koydum, yoksa direk bu tarz bir şey düşünmüyorum.
0
bence güzel bi fontla şafak yazdırın sadece.
ya da yanında illa bi görsel olacaksa da belki el izi fln yaptırılabilir ufak.
www.babynametattoos.com
name tattoo diye aratırsanız örnekler cıkar.
ya da yanında illa bi görsel olacaksa da belki el izi fln yaptırılabilir ufak.
www.babynametattoos.com
name tattoo diye aratırsanız örnekler cıkar.
0
şafak yeni bir gün demek yenilik demek olduğu için yenilik temalı şeyler de düşünebilirsin. ya da düşünmez misin?
0
techbotol.net
s3-media1.ak.yelpcdn.com
sonuncusu iyi olmamıs da ben konsepti itibariyle paylaşayım dedim:)
bunlar da olabilir.
s3-media1.ak.yelpcdn.com
sonuncusu iyi olmamıs da ben konsepti itibariyle paylaşayım dedim:)
bunlar da olabilir.
0
Bildiğim kadarıyla güneşin kendi gözükmediği halde gökyüzünü aydınlatması durumuna şafak deniyor.
Bu durumda az aydınlanmış herhangi bir gökyüzü görüntüsü şafak algısı yaratacaktır ancak renkleri dövme için uygun değil. (siyah beyaz tercih ederim)
Ayrıca yine "Şafak" herhangi bir cismi tasvir etmediği için obje bazlı bir dövme bence gereksiz. Bence direkt "Şafak" yazdırın. Tabii öyle Times New Roman - 12pt olmasın, güzel süslü çizim-yazılar yapın derim.
Bir de ek olarak, daha önce görmüş olduğum bir şey var onu aktarayım: (Görsel aradım ancak bulamadım)
Bir baba, çocuğunun kağıda çizdiği resmi dövme olarak yaptırmıştı.
Siz de çocuğunuzdan sizin, kendisinin veya ailenizin resmini yapmasını isteyebilirsiniz. O acemice ve çarpık çizgilerle çizilmiş resim bence dövme olarak çok tatlı durabilir.
Bu durumda az aydınlanmış herhangi bir gökyüzü görüntüsü şafak algısı yaratacaktır ancak renkleri dövme için uygun değil. (siyah beyaz tercih ederim)
Ayrıca yine "Şafak" herhangi bir cismi tasvir etmediği için obje bazlı bir dövme bence gereksiz. Bence direkt "Şafak" yazdırın. Tabii öyle Times New Roman - 12pt olmasın, güzel süslü çizim-yazılar yapın derim.
Bir de ek olarak, daha önce görmüş olduğum bir şey var onu aktarayım: (Görsel aradım ancak bulamadım)
Bir baba, çocuğunun kağıda çizdiği resmi dövme olarak yaptırmıştı.
Siz de çocuğunuzdan sizin, kendisinin veya ailenizin resmini yapmasını isteyebilirsiniz. O acemice ve çarpık çizgilerle çizilmiş resim bence dövme olarak çok tatlı durabilir.
0
yakuza123
Ödevimde mantık soruları var ve ben açıkçası kalem bile oynatamadım.Resimde görülen önermeleri kanıtlamam isteniyor.http://j1311.hizliresim.com/1h/4/u6m9s.jpgtabi ki cevapları yazmanızı beklemiyorum ama jetonumu düşürebilecek biri varsa kırk yıl kölesi olurum. Sorulara nasıl yaklaşmalıyım? Mantık op
Ödevimde mantık soruları var ve ben açıkçası kalem bile oynatamadım.
Resimde görülen önermeleri kanıtlamam isteniyor.
j1311.hizliresim.com
tabi ki cevapları yazmanızı beklemiyorum ama jetonumu düşürebilecek biri varsa kırk yıl kölesi olurum. Sorulara nasıl yaklaşmalıyım? Mantık operatörlerini biliyorum bu arada o konuda sorunum yok. Ödev sabaha o yüzden acil yazdım.
Resimde görülen önermeleri kanıtlamam isteniyor.
j1311.hizliresim.com
tabi ki cevapları yazmanızı beklemiyorum ama jetonumu düşürebilecek biri varsa kırk yıl kölesi olurum. Sorulara nasıl yaklaşmalıyım? Mantık operatörlerini biliyorum bu arada o konuda sorunum yok. Ödev sabaha o yüzden acil yazdım.
0
yemrem
bir doğu anadolu ilinde açık havada günde en az 5-6 bin adım atıyorum. dolayısıyla rahat, hafif, sıcak tutcak ve 200 tl'yi geçmeyecek bir ayakkabı bakıyorum. hangisini tavsiye edersiniz?1)CATERPİLLARhttp://www.zizigo.com/caterpillar-reznor-kahverengi-sneakers-013m0486-12)DOCKERShttp://www.boyner.com
bir doğu anadolu ilinde açık havada günde en az 5-6 bin adım atıyorum. dolayısıyla rahat, hafif, sıcak tutcak ve 200 tl'yi geçmeyecek bir ayakkabı bakıyorum. hangisini tavsiye edersiniz?
1)CATERPİLLAR
www.zizigo.com
2)DOCKERS
www.boyner.com.tr
1)CATERPİLLAR
www.zizigo.com
2)DOCKERS
www.boyner.com.tr
0
Doğu anadolu, engebeli arazi riski ve yürürken bileğin de desteklenmesi gereğini düşününce;
2)Dockers.
(ikisinin de ömrünün aynı olduğunu varsayıyorum)
2)Dockers.
(ikisinin de ömrünün aynı olduğunu varsayıyorum)
0
abi spor alsana o zaman. gore tex li adidas olur, nb olur, reebok olur. sıcak da turar, rahattır da.
0
@pause bütçem maksimum 200 TL, gore tex li adidaslar 400 civarındaydı, ucuza alabileceğim bir yerler biliyorsanız memnuniyet duyarım
0
Hafta sonu eşim aynı resimdeki Dockers'tan aldı. Yürüyüş olarak çok memnun kaldı (hafta sonu keçi gibi çıkmadığımız yer kalmadı) ama 2 dezavantaj:
1. Hava almıyor, akşam çıkardığında eşimin ayakları bembeyazdı
2. Hava almıyor, dolayısıyla acayip koku yaptı.
1. Hava almıyor, akşam çıkardığında eşimin ayakları bembeyazdı
2. Hava almıyor, dolayısıyla acayip koku yaptı.
0
greyder de tavsiye edebilirim. bende hoover craft tabanlı yazlık bi ayakkabısı var. hakikaten bugüne kadar öyle bir şey giymemiştim. hem çok çok rahat hem de ne koku yapar ne de bir şey. kış için de versiyonları vardır. bi araştırın derim.
bu arada ola ki düşünürseniz internetten değil de canlı görmek belki de daha isabetli olabilir.
bu arada ola ki düşünürseniz internetten değil de canlı görmek belki de daha isabetli olabilir.
0
balpolen
Yani bunun mantığını anlamak istiyorum ben. Tam olarak ne diyo?Uzun uzun açıklamak isteyen olursa, keyifle dinlerim, isteyenler özelden mesaj atarak da ayrıntılı bir şekilde anlatabilirler.
Yani bunun mantığını anlamak istiyorum ben. Tam olarak ne diyo?
Uzun uzun açıklamak isteyen olursa, keyifle dinlerim, isteyenler özelden mesaj atarak da ayrıntılı bir şekilde anlatabilirler.
Uzun uzun açıklamak isteyen olursa, keyifle dinlerim, isteyenler özelden mesaj atarak da ayrıntılı bir şekilde anlatabilirler.
0
Elini kaynar suya sokarsan yanar, yani yanma olasılığı yanmama olasılığından çok yüksektir. Mantık budur.
0
entropi=düzensizlik
bir maddedeki, ortamdaki ya da herhangi bir "şey"deki düzensizlik asla azalmaz. ya aynı kalır ya da artar.
ek olarak, bunun sebebi de maddenin en kararlı hale geçme eğilimidir. bunun için de enerjisini en aza indirmeye bakar. minimum enerji de maksimum düzensizlik getirir. hayat üzerinde dahi bu böyledir.
bir maddedeki, ortamdaki ya da herhangi bir "şey"deki düzensizlik asla azalmaz. ya aynı kalır ya da artar.
ek olarak, bunun sebebi de maddenin en kararlı hale geçme eğilimidir. bunun için de enerjisini en aza indirmeye bakar. minimum enerji de maksimum düzensizlik getirir. hayat üzerinde dahi bu böyledir.
0
Peki o zaman şöyle sorayım, besin zincirinde besinler üreticiden bir üst basamağa doğru çıkarken, var olan enerjinin bir kısmı her basamakta ısı olarak dışarı veriliyor, bununla termadinamiğin 2. kanunu arasındaki bağlantı nedir? Ben orayı çözemedim.
0
Enerjinin bir kalitesi olduğu, form değiştikçe kalitesinin düştüğü, kalitedeki azalmanın entropi üretimi ile orantılı olduğu, entropinin zaman gibi her zaman artma eğilimi gösterdiği...
Birinci yasa sadece miktara bakar. Isıymış, işmiş bu yasa bakımından hiç bir farkı yoktur. Ama ikinci yasa işe hakettiği değeri verir.
Yapacağın şey şu isimlerin kitaplarına bakmak olmalı
1 yunus çengel -
2- michael moran
3- adrian bejan
4- lynn d russel
5- kenneth wark
Birinci yasa sadece miktara bakar. Isıymış, işmiş bu yasa bakımından hiç bir farkı yoktur. Ama ikinci yasa işe hakettiği değeri verir.
Yapacağın şey şu isimlerin kitaplarına bakmak olmalı
1 yunus çengel -
2- michael moran
3- adrian bejan
4- lynn d russel
5- kenneth wark
0
bir odada soba var. sobanın ve odanın ısısı aynı olana kadar soba ısı vermeye devam eder...
0
ortada bir enerji türü değişimi var ve bu değişim düzensizliği artırıcı yönde dikkat edersen. formülleri ya da terimleri tam hatırlamıyorum ama besinin ilk başta sadece sabit bir enerjisi varken, sonradan bir de ısı enerjisi çıkıyor ortaya ve bu ısı enerjisi bir daha asla o sabit enerji cinsine döndürülemez. çünkü yakalanabilen bir şey değil bu sistemde. bu yüzden düzensizlik de sürekli artıyor oluyor.
0
comptrol
https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash2/267617_10151198131137976_604024441_n.jpgGoogle cama de gato diyor ama turkcesi beydi, bir basligi var mi?Video: http://www.youtube.com/watch?v=5oxFy9lRWiQPeriyodu 7 galiba, sonra basa donuyor.
fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net
Google cama de gato diyor ama turkcesi beydi, bir basligi var mi?
Video: www.youtube.com
Periyodu 7 galiba, sonra basa donuyor.
Google cama de gato diyor ama turkcesi beydi, bir basligi var mi?
Video: www.youtube.com
Periyodu 7 galiba, sonra basa donuyor.
0
gaian
günaydın.başlık biraz olmamış ama nasıl anlatacağımı bilemedim kusura bakmayın.hani yapıyorlar ya 4 fotoğraf birleştirme, efektler ya da instagram'da kullanılanlar vs. işte bunları bilgisayardan yapmak istiyorum.photoshop, picasa dışında ne kullanabilirim acaba?teşekkür ederim herkese.
günaydın.
başlık biraz olmamış ama nasıl anlatacağımı bilemedim kusura bakmayın.
hani yapıyorlar ya 4 fotoğraf birleştirme, efektler ya da instagram'da kullanılanlar vs. işte bunları bilgisayardan yapmak istiyorum.
photoshop, picasa dışında ne kullanabilirim acaba?
teşekkür ederim herkese.
başlık biraz olmamış ama nasıl anlatacağımı bilemedim kusura bakmayın.
hani yapıyorlar ya 4 fotoğraf birleştirme, efektler ya da instagram'da kullanılanlar vs. işte bunları bilgisayardan yapmak istiyorum.
photoshop, picasa dışında ne kullanabilirim acaba?
teşekkür ederim herkese.
0
ermanen
var mı tam olarak?şimdi biraz araştırdım da, budizm'de tanrıya tapma yok ama tanrının olduğunu söylüyor bir şekilde. neden tanrının olduğunu kabul ediyor?bazı liberal hristiyan tanrıbilimciler de tapılması gereken bir tanrının olmadığını ve üstün bir gücün olduğunu söylüyorlar.okuduğum kadarıyla bir
var mı tam olarak?
şimdi biraz araştırdım da, budizm'de tanrıya tapma yok ama tanrının olduğunu söylüyor bir şekilde. neden tanrının olduğunu kabul ediyor?
bazı liberal hristiyan tanrıbilimciler de tapılması gereken bir tanrının olmadığını ve üstün bir gücün olduğunu söylüyorlar.
okuduğum kadarıyla bir tek jainizm tanrıyı kabul etmeyen bir din.
peki bütün dinlerde üstün bir güç var mı o zaman?
şimdi biraz araştırdım da, budizm'de tanrıya tapma yok ama tanrının olduğunu söylüyor bir şekilde. neden tanrının olduğunu kabul ediyor?
bazı liberal hristiyan tanrıbilimciler de tapılması gereken bir tanrının olmadığını ve üstün bir gücün olduğunu söylüyorlar.
okuduğum kadarıyla bir tek jainizm tanrıyı kabul etmeyen bir din.
peki bütün dinlerde üstün bir güç var mı o zaman?
0
tanrının olmaması dinin mantığına aykırı değil mi? içinde tanrı veya ona benzer bir üstün güç falan barındırmayan şeye din denemez bence. bir görüş, bir akım, ideoloji falandır. bişeye tapınmak lazım din olması için.
0
Bu üstün güç doğa olabilir. Öyle çıkıp insan gibi konuşmaz, ders vermez, cezalandırmaz ama sonuçta üstün bir güçtür. Bu şekilde olabilir.
0
Budizm'in Tanrı görüşü iki cümlede ifade edilebilecek bir şey değil, o yüzden bir şey diyemiyorum.
0
Budizm'de tanrı yoktur.
Taoizm'deki Tao diğer dinlerdeki üstün, herşeye gücü yeten tanrı kavramından farklıdır. Tanrı diyemeyiz pek.
Bu sebeplerle Budizm ve Taoizm bizim din diye bildiğimiz kavrama pek uymuyor kanımca. Din'i, insanlar, anlayamadığı, tehlikeler karşısında sığınabileceği kendinden üstün kavramlara duyduğu ihtiyaç sebebiyle ortaya çıkarmış. Bu sebeple ortaya çıkan her dinde de tanrı, ya da tanrılar var.
Taoizm'deki Tao diğer dinlerdeki üstün, herşeye gücü yeten tanrı kavramından farklıdır. Tanrı diyemeyiz pek.
Bu sebeplerle Budizm ve Taoizm bizim din diye bildiğimiz kavrama pek uymuyor kanımca. Din'i, insanlar, anlayamadığı, tehlikeler karşısında sığınabileceği kendinden üstün kavramlara duyduğu ihtiyaç sebebiyle ortaya çıkarmış. Bu sebeple ortaya çıkan her dinde de tanrı, ya da tanrılar var.
0
kafka doğru
tanrı yoktur
üstün güç filan da yoktur
sebep sonuç ilişkileri ile doğmuş, gelişen bir evren vardır, bilimin de benimsediği gibi
o yüzden hatta bi çok konuda bilimle anlaşabilen tek inançtır
din veya ideoloji sosyolojik bi olaydır, bireysel kısmı ise inançtır. budizm'de görülemeyen, ölçülemeyen, bilinemeyen şeylerle ilgilenilmez, bütün deliller zaten gözümüzün önündedir. öyle ki buda'nın bile 'herşeye, benim dediklerime bile kendi aklınızı kullanıp, sorgulayıp öyle inanın inanıyosanız' dediğine inanılır.
hatta sırf bu idari gücün olmayışı nedeniyle budizmde sorumluluk kişinin kendisindedir.
tanrı yoktur
üstün güç filan da yoktur
sebep sonuç ilişkileri ile doğmuş, gelişen bir evren vardır, bilimin de benimsediği gibi
o yüzden hatta bi çok konuda bilimle anlaşabilen tek inançtır
din veya ideoloji sosyolojik bi olaydır, bireysel kısmı ise inançtır. budizm'de görülemeyen, ölçülemeyen, bilinemeyen şeylerle ilgilenilmez, bütün deliller zaten gözümüzün önündedir. öyle ki buda'nın bile 'herşeye, benim dediklerime bile kendi aklınızı kullanıp, sorgulayıp öyle inanın inanıyosanız' dediğine inanılır.
hatta sırf bu idari gücün olmayışı nedeniyle budizmde sorumluluk kişinin kendisindedir.
0
lambada
böyle mi tam olarak sizce de?Yani deli gibi aşık olacağınız, senelerinizi beraber geçirip milyon tane anınızın olacağı kişiyi ilk gördüğünüz anda bunu hissetmeniz gerekmez mi?Bence kesinlikle böyle, hatta dünyada hiçbir şeye bundan daha fazla inanmıyorum diyebilirim. Sıradan, hayatınızda hiç yeri ol
böyle mi tam olarak sizce de?
Yani deli gibi aşık olacağınız, senelerinizi beraber geçirip milyon tane anınızın olacağı kişiyi ilk gördüğünüz anda bunu hissetmeniz gerekmez mi?
Bence kesinlikle böyle, hatta dünyada hiçbir şeye bundan daha fazla inanmıyorum diyebilirim.
Sıradan, hayatınızda hiç yeri olmayacak birçok kişiyle karşılaşmakla "o" kişiyle karşılaşmak hiç bir olur mu?
Ne zaman aşık olsam bunu yaşadığım için diyorum. Hiç tanıyıp da aradan bir zaman geçtikten sonra aşık olmadım. Aslında 1 kere oldu diyebiliriz ama zaten doğru kişi olmadığını zamanla anladım.
Gerçek aşktan bahsediyorum. Yani ilk gördüğümde hissettiklerim, o günün diğer bütün günlerden çok başkaymış gibi gelmesi,kalbim çarparak uykuya dalmam, yüzümde gülümsemelerle ertesi gün uyanmam ve artık hayatın çok çok çok çok güzelmiş gibi gelmesi :)
Esas soruya gelirsek; böyle hissettirmeyen birisi , ne kadar iyi ve düzgün biri olsa da benim için hep hayatımda var olacak birisiymiş gibi gelmiyor.
Haksız mıyım?
yanlış anlaşılmalara karşı edit:
ilk görüşte derken bahsettiğim sadece fiziksel özellikler yani yakışıklı olması vs değil. Ona baktığında farklı bir şeyler hissetmek. Kslabalığın arasında bile seçebilmek, diğerlerinden ayırabilmek. Ayrıca bu sadece 1 dk.lık görmekten ibaret değil, ilk gördüğün gün, geçirdiğin 1 saat olarak da değişebilir. Aradaki çekimi, enerjiyi hissedebilmekten bahsediyorum.
Yani deli gibi aşık olacağınız, senelerinizi beraber geçirip milyon tane anınızın olacağı kişiyi ilk gördüğünüz anda bunu hissetmeniz gerekmez mi?
Bence kesinlikle böyle, hatta dünyada hiçbir şeye bundan daha fazla inanmıyorum diyebilirim.
Sıradan, hayatınızda hiç yeri olmayacak birçok kişiyle karşılaşmakla "o" kişiyle karşılaşmak hiç bir olur mu?
Ne zaman aşık olsam bunu yaşadığım için diyorum. Hiç tanıyıp da aradan bir zaman geçtikten sonra aşık olmadım. Aslında 1 kere oldu diyebiliriz ama zaten doğru kişi olmadığını zamanla anladım.
Gerçek aşktan bahsediyorum. Yani ilk gördüğümde hissettiklerim, o günün diğer bütün günlerden çok başkaymış gibi gelmesi,kalbim çarparak uykuya dalmam, yüzümde gülümsemelerle ertesi gün uyanmam ve artık hayatın çok çok çok çok güzelmiş gibi gelmesi :)
Esas soruya gelirsek; böyle hissettirmeyen birisi , ne kadar iyi ve düzgün biri olsa da benim için hep hayatımda var olacak birisiymiş gibi gelmiyor.
Haksız mıyım?
yanlış anlaşılmalara karşı edit:
ilk görüşte derken bahsettiğim sadece fiziksel özellikler yani yakışıklı olması vs değil. Ona baktığında farklı bir şeyler hissetmek. Kslabalığın arasında bile seçebilmek, diğerlerinden ayırabilmek. Ayrıca bu sadece 1 dk.lık görmekten ibaret değil, ilk gördüğün gün, geçirdiğin 1 saat olarak da değişebilir. Aradaki çekimi, enerjiyi hissedebilmekten bahsediyorum.
0
eskiden ben de senin gibi düşünürdüm. sonra büyüdüm. sanki ilk anda deli gibi aşık olmayınca yürümez, ilerisi gelmez zannediyordum
sonra hayatıma şimdiki sevgilim girdi. yalan yok, erasmus sırasında eğlenmelik olarak düşünmüştük ikimiz de ilk başta.
şimdi 2.5 sene geçti üzerinden. ilk başta sadece yakışıklı gelen adama sırılsıklam aşık oldum. üstelik baya da sonra aşık oldum (3-4 ay sonra)
sonra hayatıma şimdiki sevgilim girdi. yalan yok, erasmus sırasında eğlenmelik olarak düşünmüştük ikimiz de ilk başta.
şimdi 2.5 sene geçti üzerinden. ilk başta sadece yakışıklı gelen adama sırılsıklam aşık oldum. üstelik baya da sonra aşık oldum (3-4 ay sonra)
0
haksızsın. çok saçma. bir insana "aşık olmak" sadece kaşının gözünün güzelliğine bağlı o zaman sende. bir insanı sevmek için tanımak, onu keşfetmek gerekir. fikirlerini dinlemek gerekir. espri anlayışını çözmek gerekir. duygusal yapınızın uyuşması gerekir. bunların da olup olmadığını o insanla zaman geçirmeden anlayamazsın. hiçbir insan mükemmel değil. belki ilk tanıştığınızda sende yanlış bir intiba bırakacak, ama aşık olacağın, senelerini beraber geçirip milyon tane anı biriktireceğin bir kişi? kendine böyle kurallar koyarsan kendi mutluluğunuzu zorlaştırırsın.
0
Tanidikca sevenlerdenim.fizige asik olmak bence sacma. Nasil biri oldugunu bilmeden nasil sevebilirsin ki ? Bir bakista insan taniyabilecek ,ruhunu okuyabilecek giftim yok ,genlere asik olmak da ureme ihtiyacindan oteye gitmez
0
ben de hep birinin zamanla sevılecegını dusunurum yanı tanıdıkca seversın ama bu hıc olmadı hep carpıldım ben bırılerıne fakat gel gör ki o da kendı yaratımımız oldugundan cok uzun kalmıyor. o yuzden tanıyıp sevmek daha guzelı. o zaman da dıyeceksın kı bunca zaman yanımdaymıs ama ben gormemısım. o belkı de coktan karsına cıktı kım bılır.
0
ilk görüşte hissettiğin şey cinsel çekimden başka bir şey değildir. tanımadığın bir insanı nasıl sevip, bağlanabilirsin onu anlamıyorum ben de.
0
ben ilk görüşte hissetmek istiyorum mesela daha karşıma çıkmadı ama tanımadan hiç bir şeyini bilmeden sadece tipi değil burada olay hisler işte o sırada bi anda bu kişi o olmak istiyorum ilk görüşte aşk değil ilk görüşte his.
mantıklı olan tanıdıktan sonra sevmek aşık olmak tabi. ben de tanıdıkça sevmemeye başlıyorum ama
o his olmasını istediği ve bence mantıklı olan his bütün bunları barındırıyor gibi olucakmış gibi geliyor aslında bana. yani ilk gördüğümde hissettiklerimin içinde tanısan çok seversin var zaten..
ilk görüşte evleneceğim adam değil de bununla çok iyi oluruz uçarız coşarız çok severiz kesin çok uyumlu oluruz dediğim iki kişi oldu ve doğru da çıktı eğlendik falan. olurmuş oluyormuş gibi geliyor.
ya bu ilişkiden ne beklediğinle alakalı olarak çok değişkenlik gösteriyor.
ama tanıyıp 3 ay sonra tamamını seveceğim mükemmel diyeceğim bir aşk, evlilik yerine
ilk görüşte aşık olup kısa sürede evlenip daha sonradan çıkacak uyuşmazlıklarımıza da ilk görüşteki ve sonradan sürekli değişip gelişen eğlenceli aşkımızla yenmeyi isterdim.
ilk an en tatlısı ya <3
mantıklı olan tanıdıktan sonra sevmek aşık olmak tabi. ben de tanıdıkça sevmemeye başlıyorum ama
o his olmasını istediği ve bence mantıklı olan his bütün bunları barındırıyor gibi olucakmış gibi geliyor aslında bana. yani ilk gördüğümde hissettiklerimin içinde tanısan çok seversin var zaten..
ilk görüşte evleneceğim adam değil de bununla çok iyi oluruz uçarız coşarız çok severiz kesin çok uyumlu oluruz dediğim iki kişi oldu ve doğru da çıktı eğlendik falan. olurmuş oluyormuş gibi geliyor.
ya bu ilişkiden ne beklediğinle alakalı olarak çok değişkenlik gösteriyor.
ama tanıyıp 3 ay sonra tamamını seveceğim mükemmel diyeceğim bir aşk, evlilik yerine
ilk görüşte aşık olup kısa sürede evlenip daha sonradan çıkacak uyuşmazlıklarımıza da ilk görüşteki ve sonradan sürekli değişip gelişen eğlenceli aşkımızla yenmeyi isterdim.
ilk an en tatlısı ya <3
0
ben senin gibi düşünmüyorum.
ilk görüşte aşk denen bişey bence yok. kim ben ilk görüşte aşık oldum diyosa da yalan söylüyodur. önceleri olmaz bu insanla diyip, sonradan aşık olan çok gördüm. karsındakiyle paylaşımlarına, zevklerinizin uyuşup uyuşmadığına, fikir paylaşımlarınıza bağlı. sen ilk görüşte onunla anlaşacağınızı nerden biliyosun ki? aşk içinde; sadece tipe odaklanmamak gerek
senin ilk gördüğünde hissettiklerin heyecan ve onun göreceli güzelliğine duyduğun bir sempati sadece. aşk değil o
ilk görüşte aşk denen bişey bence yok. kim ben ilk görüşte aşık oldum diyosa da yalan söylüyodur. önceleri olmaz bu insanla diyip, sonradan aşık olan çok gördüm. karsındakiyle paylaşımlarına, zevklerinizin uyuşup uyuşmadığına, fikir paylaşımlarınıza bağlı. sen ilk görüşte onunla anlaşacağınızı nerden biliyosun ki? aşk içinde; sadece tipe odaklanmamak gerek
senin ilk gördüğünde hissettiklerin heyecan ve onun göreceli güzelliğine duyduğun bir sempati sadece. aşk değil o
0
Bence de haksızsın, tam tersi durumlar da yaşanabiliyor. Herkesin zevkli farklı...
0
haklısın. aşk zaten sadece "o an"dır. o bi an içinden geçen hislerdir, yüzündeki aptal gülümsemedir, gözlerinin içinin parlamasıdır, aptala dönmendir.
ama daha başına gelmemiş bir şey var o konuyu daha yaşayamamışsın. tanıdığın birine de aşık olabilirsin, 1 yıldır tanıdığın gördüğün konuştuğun kişiye bi anda bi bakarsın "o an" gelir. işte en kötüsü de odur.
yani aşk "ilk an" değil, kesinlikle "o tek an"dır. anlamsızca, ona bakarken saniyede 55 kere onu istemektir, keşke ya nolur ya, allahım nasıl ya demektir. bazen ilk gördüğün an "o an"dır, bazense 5 yıl sonra.
ama daha başına gelmemiş bir şey var o konuyu daha yaşayamamışsın. tanıdığın birine de aşık olabilirsin, 1 yıldır tanıdığın gördüğün konuştuğun kişiye bi anda bi bakarsın "o an" gelir. işte en kötüsü de odur.
yani aşk "ilk an" değil, kesinlikle "o tek an"dır. anlamsızca, ona bakarken saniyede 55 kere onu istemektir, keşke ya nolur ya, allahım nasıl ya demektir. bazen ilk gördüğün an "o an"dır, bazense 5 yıl sonra.
0
tam "o değil de beni bi glori anlamış:/" diyecektim ki;
dusunuyorumbulamiyorumoyleyseyokumgaliba; görmüş ve arttırmış. :)
smartk'ya da selamlar..
bir an var arkadaşlar valla billa. ama düşünüyorum...un da dediği gibi "ilk an" olmayabilir ama "o an" var :) olmalı..
dusunuyorumbulamiyorumoyleyseyokumgaliba; görmüş ve arttırmış. :)
smartk'ya da selamlar..
bir an var arkadaşlar valla billa. ama düşünüyorum...un da dediği gibi "ilk an" olmayabilir ama "o an" var :) olmalı..
0
Bence haklısın. Şöyle diyeyim; sanal ortamda konuştuğum biri vardı. bu kişiyle epey bi süre konuştum, konuşurken bile aşık olacağım korkusu vardı. Burada şu da önemli, görünüş. Yani, ben belki muhabbetinden çok haz aldım ama ona o şansı tanımada görüntüsünün de payı vardı.
Bi zaman sonra tanıştık ve hayatımda aldığım en pozitif enerjiydi. Sürekli güldüğümüzü hatırlıyorum. Yani, daha önce de sevdim, deli divane oldum, güldüm falan ama böyle hani içini ısıtan minik de olsa bi samimiyet nasıl desem bi ışık gibi bi şey oldu adını bilemiyorum.
Öyle işte. aşık olduğum çok mu belli oldu ki? :/
Bi zaman sonra tanıştık ve hayatımda aldığım en pozitif enerjiydi. Sürekli güldüğümüzü hatırlıyorum. Yani, daha önce de sevdim, deli divane oldum, güldüm falan ama böyle hani içini ısıtan minik de olsa bi samimiyet nasıl desem bi ışık gibi bi şey oldu adını bilemiyorum.
Öyle işte. aşık olduğum çok mu belli oldu ki? :/
0
kesinlikle katılıyorum. Ben sevgilimi ilk gördüğümde tamam budur demiştim. hatta bir araya gelmemiz her bakımdan imkansız olsa bile "yok ben biliyorum biz birlikte olacağız, bizim kaderimiz " diyordum. arkadaşlarım gülüp geçiyodu saçmalama diye ama ben çok rahattım, olacak çünkü "o" diyordum. ama bu dediğim karşılıksız sevgi veya saplantı değil, karşılıklı sevgi.
Oldu da. üstelik o da beni görünce öyle düşünmüş.
Oldu da. üstelik o da beni görünce öyle düşünmüş.
0
Yaklaşık 3,5 yıllık bir ilişkiden sonra aşktan, sevgiliden, evlilikten buz gibi soğumuştum. Bunun ardından yaklaşık 3,5 sene yalnız kaldım. O kadar rahattım ki, o sorumluluğu almayı, ciddi ilişki kaldırabileceğimi tahmin bile edemiyordum. Hep kaçtım ilişki kurmaktan. Bunu yaşayan çoğu kişinin anlatmakta zorlandığı gibi bende zorlanacağım ama ilk görüş şeysi oldu işte. Birlikteliğimizin 1. yılı kasım ayında dolacak ve biz nisan ayından beri nişanlıyız. Mayısta da evleniyoruz. Yakın çevrem, evlilik hakkında düşüncelerimi bilenler hala şaşkın bu kararı bu kadar çabuk aldığım için.
Özetle şunu diyeceğim. Ben ilk gördüğüm anda evleneceğim adamın o olduğunu hissetmiştim. O da bana aynı şeyleri hissettiğini söylüyor. Tabi bunu ilk gördüğün anda "ben senlen evlencem ya la" diye söylemiyorsun. Biraz zaman geçtikten sonra ilk anda hissettiklerimin doğruluğuna kanaat getirdim.
Özetle şunu diyeceğim. Ben ilk gördüğüm anda evleneceğim adamın o olduğunu hissetmiştim. O da bana aynı şeyleri hissettiğini söylüyor. Tabi bunu ilk gördüğün anda "ben senlen evlencem ya la" diye söylemiyorsun. Biraz zaman geçtikten sonra ilk anda hissettiklerimin doğruluğuna kanaat getirdim.
0
bu benim hayatımda olmalı bu benim olmalı düşüncesi ile onunla yaşamasan bile onu yaşıyorsun.
0
şu an birlikte olduğum erkek arkadaşımla ilk tanıştığımda hayatımda başkası vardı şimdiki erkek arkadaşımsa benim için öylesine sıradan bi tanıdıktı ama o zaman bile çok garip bir his vardı içimde sanırım. yani aşık olmamıştım geceleri onu düşünmüyordum ama bi farklıydı. ilişkime de hiçbir zarar vermedi bir önemi olmadı. sonra seneler sonra tekrar aynı ortama geldik hayatımda kimse yoktu ve deli gibi kapıldım. evet bir şekilde anlıyorsun.
0
aşka bu kadar anlam yükleyip beklentileri bu kadar yüksek tutup da bi türlü tutunamayanlara ve bende şans yok diyenlere bayılıyorum. onlardan olmayın...
0
Olaya bir açıklık getirmek istiyorum şahsen.
Tanıdıkça aşık olmak gibi bir durum yok alışmak, kabullenmek, bağlanmak gibi bir durum var ve bu aşkla karıştırılıyor maalesef değil. Elmalarla armutlar karıştırılmasın. Bir de malum artık herkes internetten tanıştığı için ilk görüşteki yoğun çekim ve aşık olacağını hissetme gibi durumlar reddediliyor haliyle. Ama size dışarı çıkıp gerçek hayata karışmanızı öneriyorum bu noktada.
İlk görüşte aşk diye bir şey cidden var, bu kavrama zerre kadar prim vermemekte ısrar etmiştim, ta ki ilk görüşteki o tuhaf çekimi yaşayana kadar. Kusursuz bir his, karşınızdakini tanıdıkça zaten katmerli olarak artıyor bu his çünkü "Budur" diyorsun git gide.
Tanıdıkça aşık olmak gibi bir durum yok alışmak, kabullenmek, bağlanmak gibi bir durum var ve bu aşkla karıştırılıyor maalesef değil. Elmalarla armutlar karıştırılmasın. Bir de malum artık herkes internetten tanıştığı için ilk görüşteki yoğun çekim ve aşık olacağını hissetme gibi durumlar reddediliyor haliyle. Ama size dışarı çıkıp gerçek hayata karışmanızı öneriyorum bu noktada.
İlk görüşte aşk diye bir şey cidden var, bu kavrama zerre kadar prim vermemekte ısrar etmiştim, ta ki ilk görüşteki o tuhaf çekimi yaşayana kadar. Kusursuz bir his, karşınızdakini tanıdıkça zaten katmerli olarak artıyor bu his çünkü "Budur" diyorsun git gide.
0
tamamen katılıyorum, ben de öyleyim. şimdiye kadar; biriyle tanışıp, ona zamanla aşık olmadım hiç. hep ilk görüşte aşktı. fiziksel anlamda değil bu, farklı bir şey. o etkiyi, çekimi hissediyorsun alakasız bir şekilde. ilk anda etkilenmezsem bir daha mümkün değil bir şey olmaz bende.
0
sharon and hope
Bilim Etiği denince aklınıza ne geliyor? Kafanızda Bilim Etiği ve Türkiye ilişkisi nasıl?Bu konu ile ilgili yaşantınız, dedikodunuz var mı?Teşekkür ederim, kib. öptüm.Yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi olarak fikirlerinizi bildirirseniz sevinirim.
Bilim Etiği denince aklınıza ne geliyor?
Kafanızda Bilim Etiği ve Türkiye ilişkisi nasıl?
Bu konu ile ilgili yaşantınız, dedikodunuz var mı?
Teşekkür ederim, kib. öptüm.
Yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi olarak fikirlerinizi bildirirseniz sevinirim.
Kafanızda Bilim Etiği ve Türkiye ilişkisi nasıl?
Bu konu ile ilgili yaşantınız, dedikodunuz var mı?
Teşekkür ederim, kib. öptüm.
Yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi olarak fikirlerinizi bildirirseniz sevinirim.
0
Bilim etiği diyince aklıma, bilimsel yayın, araştırma yapan insanların uymaları gereken kurallar bütünü geliyor aklıma. Türkiye'de maalesef bilim etiğine gereken önemin verilmediğini düşünüyorum.Çok intihal, yayın tekrarı vs. gibi etik ihlaller yapıldığını düşünüyorum. Konu ile ilgili dedikodu ösym başkanı için bile intihal yaptığı iddiası vardı.
Yaş 27,erkek, y.lisans öğrencisi
Yaş 27,erkek, y.lisans öğrencisi
0
Çok geniş konu hacı bu. Ama benim aklıma bilim etiği deyince şak diye gelen düşünce şu: dürüst olmak. Önce kendine, sonra başkalarına dürüst olmak, yalan söylememek, çalıp çırpmamak, iktidar ya da üniversite yönetimi yalakası olmak için gerçekleri saptırmamak, vs vs...
Türkiye'de etik diye bir kavram mı var ki bilim etiği olsun. İlkokuldan başlayarak kopya çekmeyi öğrenen, kısa yoldan köşe dönmekten başka düşüncesi olmayan adam çoktan seçmeli soru cevaplayarak üniversiteye girip bir de master'a başlayınca çalıp çırpmaktan başka ne yapsın. 270 makaleyle doçent olmayıp ağlayan gencin dramını herkes biliyor. Bunun gibi binlerce, doçent, profesör var. Bir kaçını kendi gözlerimle gördüm.
İyi aile terbiyesi almış çok az insan ve yurt dışının iyi üniversitelerinde bilim etiği görüp özümsemiş ve Türkiye'ye dönmüş bir avuç bilim insanından başka Türkiye'de kimse bana bilim yapılıyor, bunların dışında da bilim etiğinden haberi olan insan var dememeli.
(Yaşımı başımı almışım, erkeğim, eğitim düzeyim de yukarıdaki yorumumu yapmaya yetecek kadar yüksek.)
Türkiye'de etik diye bir kavram mı var ki bilim etiği olsun. İlkokuldan başlayarak kopya çekmeyi öğrenen, kısa yoldan köşe dönmekten başka düşüncesi olmayan adam çoktan seçmeli soru cevaplayarak üniversiteye girip bir de master'a başlayınca çalıp çırpmaktan başka ne yapsın. 270 makaleyle doçent olmayıp ağlayan gencin dramını herkes biliyor. Bunun gibi binlerce, doçent, profesör var. Bir kaçını kendi gözlerimle gördüm.
İyi aile terbiyesi almış çok az insan ve yurt dışının iyi üniversitelerinde bilim etiği görüp özümsemiş ve Türkiye'ye dönmüş bir avuç bilim insanından başka Türkiye'de kimse bana bilim yapılıyor, bunların dışında da bilim etiğinden haberi olan insan var dememeli.
(Yaşımı başımı almışım, erkeğim, eğitim düzeyim de yukarıdaki yorumumu yapmaya yetecek kadar yüksek.)
0
bilim etiği deyince ilk olarak aklıma yapılan deneylerin hayvan ve insan haklarına uygun olması gerekliliği geldi. konuya dair hiçbir bilgim yok bu arada. geçen gün bir dizide lafı geçti, mahkumlar üzerinde ilaç denenmesinden falan bahsedildi. başka bir örnek duymuştum, ikiz kardeşler üzerinde deney yapılıyor ve doğumlarından itibaren çok uzun yıllar boyunca görüştürülmeyip türlü testlere tabi tutuluyorlar falan. amaç çoğunluğun selameti için buluş yapmak adına bazı deneyler yürütmek olsa bile, tek bir bireyin bile hayatına etki edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. aklıma ilk gelenler bunlar. türkiye konusunda bir şey söyleyemeyeceğim, bilgim yok dediğim gibi.
28, kadın, üniversite
28, kadın, üniversite
0
Arastirma kurallarina uyarak calisma yurutmek, yanliliktan uzak durmak. Bazi guc merkezlerinin (ornegin ilac sirketleri) istedigi sonuclara ulasacak sekilde arastirma dizaynini manipule etmemek, onlarin hoslarina gitmeyecek sonuclari saklamamak.
Turkiye bilim etigi kavramindan cok ama cok uzak diye dusunuyorum.
Ilk aklima gelen de ilac sirketlerine hizmet eden doktorlar.
26, kadin, yuksek lisans mezunu
Turkiye bilim etigi kavramindan cok ama cok uzak diye dusunuyorum.
Ilk aklima gelen de ilac sirketlerine hizmet eden doktorlar.
26, kadin, yuksek lisans mezunu
0
eksisozluk.com
"The only responsibility scientists have is to the truth."
Satoshi Kanazawa
geçen gün şöyle bir ikilemde kaldık arkadaşla. ben politik doğrucu olmadığım için direkt olarak hayvan hakları tarafında değilim ama Satoshi Kanazawa'nın görüşünü de laps diye kabul edemedim. Liberteryen felsefede üstünlüğe göre yaptırımın çeşit çeşit şartları var, sonuç olarak benim de cevap bulamadığım bir soru ama intihal gibi ilkel şeylerden çok bilim etiği deyince aklıma hayvan hakları sorunu geliyor.
türkiye'deki sorunları görmezden gelmeye çalışıyorum artık. zaten yukarıdaki düzeye gelecek seviyede gelişmiş bir sosyobiyoloji departmanımız da yoktur muhtemelen, hatta yüksek lisans seviyesinde böyle bir eğitim bile olmayabilir türkiyede.
uzun yazdım kusura bakma, 20, erkek, üniversite öğrencisi.
"The only responsibility scientists have is to the truth."
Satoshi Kanazawa
geçen gün şöyle bir ikilemde kaldık arkadaşla. ben politik doğrucu olmadığım için direkt olarak hayvan hakları tarafında değilim ama Satoshi Kanazawa'nın görüşünü de laps diye kabul edemedim. Liberteryen felsefede üstünlüğe göre yaptırımın çeşit çeşit şartları var, sonuç olarak benim de cevap bulamadığım bir soru ama intihal gibi ilkel şeylerden çok bilim etiği deyince aklıma hayvan hakları sorunu geliyor.
türkiye'deki sorunları görmezden gelmeye çalışıyorum artık. zaten yukarıdaki düzeye gelecek seviyede gelişmiş bir sosyobiyoloji departmanımız da yoktur muhtemelen, hatta yüksek lisans seviyesinde böyle bir eğitim bile olmayabilir türkiyede.
uzun yazdım kusura bakma, 20, erkek, üniversite öğrencisi.
0
1. Aklıma dürüstlük ve nesnellik geliyor. Ne bileyim, kaynak gösterme ve referans gösterme, gerçeği olduğu gibi yansıtmama, işin içine bireysel görüş ve inanışları katmak gibi. Bir de alakasını bilemeyeceğim ama hayvan ve insan üzerinde yapılan deneyler de geliyor. (modern araştırmacı diye bir kitap okumuştum, ordan kalan iki üç şey var)
2. Türkiye'de bilim etiği diye bir şey yok bence. Zaten Tubitak'ın çalışmaları da olmayan ilişkinin ihtimalini bile ortadan kaldırma yönünde. Bilimin içine dini, siyaseti ve kişisel görüşleri karıştıran bir ülkede bilim etiğini geçin, bence bilimin bile sözü edilemez. Türkiye'de etiği olan tek şey din, saygılı olmamız gereken, tartışmamamız gereken tek şey din. Onun dışında hiçbir etiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Ne tıpta, ne öğretimde, ne günlük hayatında "etik" kavramını umursayan insan gördüğüm çok olmadı.
3. tamamen şahsi fikrim, "çok basit" örneklerle okullarda evrimin düzgünce öğretilmemesi, aramalarda evrim'in filtrelenmesi, belgesellerde "timsahın yaratılışından gelen iç güdüleri" gibi şeyler söylenmesi utanç duyulacak şeyler bence. En ünlü örneklerden biri de Adnan Oktar yani Harun Yahyadır. Bilimsel ispat diye yayınladığı ve anlayamadığım şekilde milyonlarca inananının olduğu kitapları her türlü bilgi hırsızlığını, kaynak göstermemeyi, doğruyu çarpıtmayı, yanlış örnekleri, verilerin sonucunu kendi çıkarlarına göre değiştirip veya yorumlayıp yayınlaması, öznel yorumlarıyla gerçeği gizlemesi ile tam bir örnek. Eminim böyle yüzlerce bilim kitabı daha vardır.
25, kadın, lisans.
2. Türkiye'de bilim etiği diye bir şey yok bence. Zaten Tubitak'ın çalışmaları da olmayan ilişkinin ihtimalini bile ortadan kaldırma yönünde. Bilimin içine dini, siyaseti ve kişisel görüşleri karıştıran bir ülkede bilim etiğini geçin, bence bilimin bile sözü edilemez. Türkiye'de etiği olan tek şey din, saygılı olmamız gereken, tartışmamamız gereken tek şey din. Onun dışında hiçbir etiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Ne tıpta, ne öğretimde, ne günlük hayatında "etik" kavramını umursayan insan gördüğüm çok olmadı.
3. tamamen şahsi fikrim, "çok basit" örneklerle okullarda evrimin düzgünce öğretilmemesi, aramalarda evrim'in filtrelenmesi, belgesellerde "timsahın yaratılışından gelen iç güdüleri" gibi şeyler söylenmesi utanç duyulacak şeyler bence. En ünlü örneklerden biri de Adnan Oktar yani Harun Yahyadır. Bilimsel ispat diye yayınladığı ve anlayamadığım şekilde milyonlarca inananının olduğu kitapları her türlü bilgi hırsızlığını, kaynak göstermemeyi, doğruyu çarpıtmayı, yanlış örnekleri, verilerin sonucunu kendi çıkarlarına göre değiştirip veya yorumlayıp yayınlaması, öznel yorumlarıyla gerçeği gizlemesi ile tam bir örnek. Eminim böyle yüzlerce bilim kitabı daha vardır.
25, kadın, lisans.
0
demirr
öğrenmesi nasıl oluyor? şöyle ki bu konu önceden beri hep kafamı kurcalamıştır ama araştırmadım hiç.Uğur Yücel'in son filminde benzer bi durum var. hiç görmemiş ve duymamış birine konuşma nasıl öğretilir? yani biçok şeyde lazım olan o algı nasıl sağlanıyor bilen var mı? konuşmayı öğrenmesi için öce
öğrenmesi nasıl oluyor? şöyle ki bu konu önceden beri hep kafamı kurcalamıştır ama araştırmadım hiç.Uğur Yücel'in son filminde benzer bi durum var. hiç görmemiş ve duymamış birine konuşma nasıl öğretilir? yani biçok şeyde lazım olan o algı nasıl sağlanıyor bilen var mı? konuşmayı öğrenmesi için öce okumayı bilmesi lazım galiba.e onu nasıl öğreniyor?
0
ses dediğiniz şey kas kasılması ve gevşemesidir, denem yanılma ile sesler çıkarılabilir. konuşmada problem körlükten değil sağırlıktan kaynaklanır çünkü kendi sesini duymadığı için kas kasılmasını ayarlayarak konuşur (ya da dudak ve dil şekli ile). bu nedenle vurgular çoğunlukla doğru olmaz
0
ugur yucel'in filminin cikis yaptigi filmin adi: b.l.a.c.k. hint filmi.
www.imdb.com
izleyebilirsiniz.
www.imdb.com
izleyebilirsiniz.
0
0
aguilas negras
2 hafta önce yarım çay bardağı kadar bir sıvı yağını kaseye dökmüştüm, üzerine de kekik serpmiştim bir yemekte kullanmak için. Fırına vereceğim patatesleri zeytinyağına bulayacaktım. Şimdi o zeytinyağını kullansam bir sıkıntı olur mu?
2 hafta önce yarım çay bardağı kadar bir sıvı yağını kaseye dökmüştüm, üzerine de kekik serpmiştim bir yemekte kullanmak için. Fırına vereceğim patatesleri zeytinyağına bulayacaktım. Şimdi o zeytinyağını kullansam bir sıkıntı olur mu?
0
balpolen
Valla ekte de gonderdigim uzere sekiller oldukca ilginc, bi el ativersek be, gonlunuzden ne koparsa
Valla ekte de gonderdigim uzere sekiller oldukca ilginc, bi el ativersek be, gonlunuzden ne koparsa
0
bir kadından güzel bir yardım göreceksin,işinde yükseliyorsun.kupa gibi bir şey var elinde.bir de birbirine çok yakın bir adam ve kadın var.kadın hamile olabilir.karnı büyük ve elini karnına koymuş.falda bebek olması güzel bir şey.falın içimi açtı.
0
saçı at kuyuklu bi kadın var oryantal yapıyor. düğün filan olabilir.
10 tl rica edeyim.
10 tl rica edeyim.
0
@rock n roll soylediklerinle sen de benim icimi actin, cok tesekkur ederim valla gece gece
@kazim nereye yolluyoz parayi:)
@kakao timsah ne demek ona bakayim internetten
@kazim nereye yolluyoz parayi:)
@kakao timsah ne demek ona bakayim internetten
0
businessmann
Kışın nefes verirken nefesimizi görebiliriz, bunun için havanın en yüksek kaç derece olması lazım, örneğin hava 5 dereceyse nefesimizi görebiliriz. Bilen var mı?
Kışın nefes verirken nefesimizi görebiliriz, bunun için havanın en yüksek kaç derece olması lazım, örneğin hava 5 dereceyse nefesimizi görebiliriz. Bilen var mı?
0
aslında sadece sıcaklıkla ilgili değil bu olay. Havanın nem oranına da bağlı. Nem oranı düşükse mesela 8 derecede buhar çıkabilir ağzımızdan ama hava daha nemliyse 5 derecede bile çıkmayabilir.
0
sahipsiz
Öncelikle belirteyim, hastaneden randevu alacağım yarına. Ancak çok merak ettiğim için burada bilen arkadaşlardan fikir almak istedim. Yaşlımız var 90 civarında, elinde, hani karateciler tuğla kırarken vurduğu yan taraf var ya, tam o yanda önce tatlı tatlı kaşıya kaşıya soymuş orayı deri paramparça
Öncelikle belirteyim, hastaneden randevu alacağım yarına. Ancak çok merak ettiğim için burada bilen arkadaşlardan fikir almak istedim. Yaşlımız var 90 civarında, elinde, hani karateciler tuğla kırarken vurduğu yan taraf var ya, tam o yanda önce tatlı tatlı kaşıya kaşıya soymuş orayı deri paramparça kalkık döküntülü ve altında kücük bi noktada ıslaklık var. bir süredir böyle orası. farkında olmadan da kaşıyor kaşınıyormuş.
bir de elinin tam üstünde işaret parmağının devamında bileğe doğru o damarların olduğu yerin orada kaşıyarak sanırım iki küçük kabuk yapmış gibi ama kabuk dediğim de böyle nasıl söyleyim, beyaz sert nasırımsı ama nasır gibi de değil değişik...
ne olabilir bunlar?
bir de elinin tam üstünde işaret parmağının devamında bileğe doğru o damarların olduğu yerin orada kaşıyarak sanırım iki küçük kabuk yapmış gibi ama kabuk dediğim de böyle nasıl söyleyim, beyaz sert nasırımsı ama nasır gibi de değil değişik...
ne olabilir bunlar?
0
Mantar'ı çağrıştırdı bana (doktor değilim, geçmiş olsun).
Edit: egzamayı gördüm şimdi @söylemez yazmış, egzama çok daha büyük olasılık.
Edit: egzamayı gördüm şimdi @söylemez yazmış, egzama çok daha büyük olasılık.
0
loporut
arkadaşlar oğlum astım hastası..evde kullandığım halılar shaggy idi..hani şu tüylü olanlar..onlardan kurtulup yeni halı almak istiyorum.. nano teknolojiyle üretilmiş kendi kendini temizleyen halılar üretildiğini duydum? atlas halı üretmiş..internetten kullanıcısı var mı ,memnun mu,pek bilgi edinemed
arkadaşlar oğlum astım hastası..evde kullandığım halılar shaggy idi..hani şu tüylü olanlar..onlardan kurtulup yeni halı almak istiyorum.. nano teknolojiyle üretilmiş kendi kendini temizleyen halılar üretildiğini duydum? atlas halı üretmiş..internetten kullanıcısı var mı ,memnun mu,pek bilgi edinemedim.
bana yardımcı olursanız sevinirim.
önerebileceğiniz bir halı markası varsa o da kabulüm..
bana yardımcı olursanız sevinirim.
önerebileceğiniz bir halı markası varsa o da kabulüm..
0
Astımı var ise halıları kaldıracaksınız, kaldıramıyorsanız ya da benzerini alırsanız su depolu halı süpürgesi kullanacaksınız, şu çektiği havayı su içinden geçiren ve etrafa toz yaymayan makinalar.
Bu "nano" ürünlere kanmayın sakın.
Bu "nano" ürünlere kanmayın sakın.
0
teyzebeybi
ne satmak isterdiniz?
ne satmak isterdiniz?
0
pek az kitap okunan bir ülkede kitap satmak geçinmeye bile yetmez. ama içinde insanların kitapları rahatça okuyabilecekleri cafe olan bir yer iş yapar. ben paranın gıdada olduğunu düşünenlerdenim. tek şeyin satıldığı bir yer. sadece makarna (çeşitli soslarıyla), tost (çeşitleri) gibi. maliyeti az seveni çok olan yemekler.
0
kahvaltı. ama şarküteri değil, bildiğin kahvaltıcı dükkanı olacak, beşiktaş'takiler gibi ama onlar gibi de değil aynı zamanda... sermayen varsa konuşalım(bende yok da), çılgın fikirlerim var bu konuda :)
0
lawist
Ölüm diyince aklnıza ne geliyor ? Ne olucak halimiz öldükten sonra ? Korkuyor msunuz ?
Ölüm diyince aklnıza ne geliyor ? Ne olucak halimiz öldükten sonra ? Korkuyor msunuz ?
0
ölüm anından korkuyorum. ölümden sonra yok olacağıma inanıyorum bu aralar. üzerine fazla düşünmedim, düşünürsem belki fikrim değişir. yok olacağıma göre ölümün sonrasından korkmama gerek, yokken bir şey hissetmeyecek, düşünmeyeceğim ne de olsa. :)
0
ölümden değil anne ve babadan önce ölmekten korkuyorum. ölümümü tatmalarından.
yoksa şimdi ölsem hiç fark etmez bilinç kapanıp gidiyor.
yoksa şimdi ölsem hiç fark etmez bilinç kapanıp gidiyor.
0
korkmuyorum. 1dk yaşayacağımız garanti değilken din işlerini kenara atıyorum, "raaaad ol ya" modunda takılıyorum. evet, malım
0
korkmuyorum, ama ölmek de istemiyorum en az bi 30 sene daha.
öldükten sonra da şöyle,
"korkma sadece toprağa gideceksin, sonra toprak olacaksın. sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin, oradan özüne ulaşacaksın, çiçeğin özüne bir arı konacak, belki, belki o arı ben olacağım"
öldükten sonra da şöyle,
"korkma sadece toprağa gideceksin, sonra toprak olacaksın. sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin, oradan özüne ulaşacaksın, çiçeğin özüne bir arı konacak, belki, belki o arı ben olacağım"
0
Ölümün kendisinden korkmuyorum ama geliş şeklinden korkuyorum. Boğularak, yanarak falan ölmek istemiyorum.
0
ölmekten değil ama ölüm tehlikesindeyken korkuyorum. ama zaten hayatta kalmak için korkmak da lazım. öldükten sonra hiçlik olacak sanırım...
0
Korkmuyorum tersine merak ediyorum neler olucak diye. Ama nasıl öleceğim orası muamma biraz, neticede herkes kadar korkuyorum bu kısmından.
0
ölümle hiç karşılaşmamış birisine bu soruyu sorarsan doğru bir cevap alamazsın. hiç öldün mü ki korkacaksın ya da korkmayacaksın?
0
Korkmuyorum ben de. Hatta merak ediyorum. Göreceğim elbet bi gün acelem yok :)
0
öldükten sonra yok olup gideceğim için ölümden korkmak diye bi şeye pek inanmıyorum. zaten öldüğümü hiçbi zaman bilemicem. ama ölüme gitmekten korkarım. kötü bi hastalıkla yaşamaktan (yani yapılacak bi şeyin olmadığı bi evredeki hastalıktan bahsediyorum), acı çekmekten falan korkarım.
0
son 1-1.5 yıldır skimde değil açıkçası, korkmuyorum ben kendi başıma gelmesinden. burası da iyi, yokluk da iyi.
0
sevdiklerimin bensiz kalması, bir süre sonra alışmaları, sonra beni tamamen unutmaları.
0
kendi ölümümden ziyade sevdiklerimin ölümünden korkuyorum. hani sevdiklerimden de ailem beni unutmaz sanırım -onu da sanıyorum yani :))))) - onlar da ölümümden dolayı üzülsün istemem. yapmak istediğim bir iki bir şey vardı, bunjee jumping gibi basit şeyler, onun dışında www.youtube.com ha platonik mlatonik takıldığımız birileri var da, o da zaten platonik olduğu için önemli değil yani ahahahhahahah XD
ha platonik mlatonik takıldığımız birileri var da, o da zaten platonik olduğu için önemli değil yani ahahahhahahah XD
0
En büyük korkum mezarımın dar gelmesi. Biraz klostrofobik bir insanım. Bu korkutuyor beni. O toprak falan...
0
hayatı istedikleri gibi yaşayamayanlar ölümden korkar diye laf var..
0
lamira
Bir arkadaşımla tartışmaya başladık. Elimizdeki iki linkte kadınlar var. Sadece o linklere bakarsak hangisi daha iyi. Yüz güzelliği ön planda olmalı.1. http://www.dodaj.rs/f/44/103/4aizjTbe/1/monicabelluccimb2.jpg2. http://us.cdn283.fansshare.com/photos/catherinezeta-jones/catherine-zeta-jones-tired
Bir arkadaşımla tartışmaya başladık. Elimizdeki iki linkte kadınlar var. Sadece o linklere bakarsak hangisi daha iyi. Yüz güzelliği ön planda olmalı.
1. www.dodaj.rs
2. us.cdn283.fansshare.com
1. www.dodaj.rs
2. us.cdn283.fansshare.com
0
link'lere göre monica daha doğal ve kötünün iyisi.
yoksa normalde c.z.j her türlü önde.
yoksa normalde c.z.j her türlü önde.
0
i-pek, ketrin'in neresi tüylü bilemedim ama eyvallah :)
odaminhayaleti, linklere göre de ketrin her türlü ama neyse, sağolun :)
odaminhayaleti, linklere göre de ketrin her türlü ama neyse, sağolun :)
0
0
@ eyyor,
Malesef evet sıradan ucuz makyajla profesyonel makyajın( fotoğrafın) farkı.
Önce göz altlarını doldurak şekilde komple fondötenle zemin yapılmış. Yine fondöten pudra ile burun ucundaki top görüntüsü yok edilmiş, düzleştirilmiş. Kaşlar kaş kalemiyle çizilerek kalınlaştırılıp şekillendirilmiş, vurgulanmış.
Yanakların bitiminden çene kemiğine doğru koyu renk allık uygulanarak inceltme sağlanmış yuvarlak suratı daha keskin daha ince göstermiş.
Dudakların dışından çerçeve çizilerek boyanmış, böylece daha doldun daha iri dudaklara sahip gibi olmuş.
Malesef evet sıradan ucuz makyajla profesyonel makyajın( fotoğrafın) farkı.
Önce göz altlarını doldurak şekilde komple fondötenle zemin yapılmış. Yine fondöten pudra ile burun ucundaki top görüntüsü yok edilmiş, düzleştirilmiş. Kaşlar kaş kalemiyle çizilerek kalınlaştırılıp şekillendirilmiş, vurgulanmış.
Yanakların bitiminden çene kemiğine doğru koyu renk allık uygulanarak inceltme sağlanmış yuvarlak suratı daha keskin daha ince göstermiş.
Dudakların dışından çerçeve çizilerek boyanmış, böylece daha doldun daha iri dudaklara sahip gibi olmuş.
0
monikamın fotoğrafını açamadım ama gerek de yok, birinci belli, ikinci de haliyle :)
0
storax
Sıralayalım, yardımcı olalım.
Sıralayalım, yardımcı olalım.
0
bir parça mermer kestir. çok afbuyur götünün kanatları arasına sığacak boyutlarda. kenarlarını pah kırdır. sonra onu ısıt. dayanabileceğin kadar. onun üstüne otur.
0
Geçiyo muymuş bu. Geçmiyo bence. Anal fissür geçmiyo mesela. Fıttıracağım.
0
hemeroide değil de hemeroide sebep olan kabızlığa ne iyi gelir sorusuna cevap vermek istiyorum...
su
su
su...
annemde kronik şekilde kabızlık vardı bu da hemeroide sebep oluyordu. ameliyat aşamasına kadar geldi..
ama su çözüm oldu.
bol su içmek lazım. 3-5 litre günlük..
su içemiyorsanız. çay içer gibi alın bir bardak su elinize tv izlerken yudum yudum gayri ihtiyari içiyor insan. bunu her gün düzenli yapın göreceksiniz birşey kalamycak..
su
su
su...
annemde kronik şekilde kabızlık vardı bu da hemeroide sebep oluyordu. ameliyat aşamasına kadar geldi..
ama su çözüm oldu.
bol su içmek lazım. 3-5 litre günlük..
su içemiyorsanız. çay içer gibi alın bir bardak su elinize tv izlerken yudum yudum gayri ihtiyari içiyor insan. bunu her gün düzenli yapın göreceksiniz birşey kalamycak..
0
procto glyvenol adlı krem
incir yemek
zeytinyağlı pamuk
sıcak küvette oturmak/sıcak duş
incir yemek
zeytinyağlı pamuk
sıcak küvette oturmak/sıcak duş
0
Hemoroid değilim ama bir yerde okumuştum; sıcak iyi geliyormuş galiba. sıcak su olabilir örneğin ya da su torbası belki...
0
ameliyat. sonrasında sebze, su, ufak yürüyüşler, tuvalette uzun durmamak ağırlıklı ömür boyu diyet.
0
japon askeri
başlık biraz ofansif oldu ama daha yumuşak bi ifade şekli bulamadım.işyerine yeni bi kız aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu kızlar da 2
başlık biraz ofansif oldu ama daha yumuşak bi ifade şekli bulamadım.
işyerine yeni bi kız aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu kızlar da 25 yaş da az değil boolm. şöyle etrafıma bakıyorum da 30 yaş altı genel anlamda böyle. 30 yaş üstüyle her anlamda seviyeli muhabbetler yapabiliyorsunuz, yeminle tatlı geliyor muhabbetleri. siz ne düşünüyorsunuz?
işyerine yeni bi kız aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu kızlar da 25 yaş da az değil boolm. şöyle etrafıma bakıyorum da 30 yaş altı genel anlamda böyle. 30 yaş üstüyle her anlamda seviyeli muhabbetler yapabiliyorsunuz, yeminle tatlı geliyor muhabbetleri. siz ne düşünüyorsunuz?
0
Benimki daha ofansif gibi olacak ama, kadınların olgunlaşamaması diye bir şey var maalesef bu ülkede. Sebep olarak sayılabilecek bir ton etken var. Dolayısıyla burada tek suçlu kadınlar değil.
Ama aynı zamanda bir de 30 yaşından sonra daha da çocuklaşan kadınlar gördüm, tanıdım, tanıyorum.
Olgun, kültürlü, aklı başında olanlarımız var ama maalesef yok denecek kadar azlar, bu yüzden gözümde çok değerliler. Bi tanesini bulabilirsem ömürlük arkadaşım yapacağım.
Ama aynı zamanda bir de 30 yaşından sonra daha da çocuklaşan kadınlar gördüm, tanıdım, tanıyorum.
Olgun, kültürlü, aklı başında olanlarımız var ama maalesef yok denecek kadar azlar, bu yüzden gözümde çok değerliler. Bi tanesini bulabilirsem ömürlük arkadaşım yapacağım.
0
işyerine yeni bi herif aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu erkekler de 25 yaş da az değil boolm. şöyle etrafıma bakıyorum da 30 yaş altı genel anlamda böyle. 30 yaş üstüyle her anlamda seviyeli muhabbetler yapabiliyorsunuz, yeminle tatlı geliyor muhabbetleri.
0
Daha beteri bizim icin gecerli degil mi ya? 25 yasindaki hatunu karsima alip konusabiliyorum ama 25 yasinda adam sanki benim 12 yasimdaki halim gibi geliyor.
Yas ilerledikce gencleri begenmemek normal sanirim.
Yas ilerledikce gencleri begenmemek normal sanirim.
0
o 30 yaşına kadar olgunlaşamamış dediklerin 30 yaşından sonra da aynı muhabbetleri yapıyorlar. bunun yaşla değil, kişilikle alakası var ve bazı insanlar sahiden çok basitler.
0
30 yaşında kadınım önce bunu diyeyim de :)
bunun cinsiyetle yaşla çok alakası yok..artık gençler neredeyse hiç bir yokluk sıkıntı görmeden, suya sabuna dokunmadan, pamukların arasında büyüttüğümüz fasülyeler gibi büyüyorlar.
-misal şimdi 12 yaşında kaç çocuk valinin kapısına dayanır bana burs verin yoksa okuyamayacam diye?-
olgunlaşmama yaygın bir durum.
bunun cinsiyetle yaşla çok alakası yok..artık gençler neredeyse hiç bir yokluk sıkıntı görmeden, suya sabuna dokunmadan, pamukların arasında büyüttüğümüz fasülyeler gibi büyüyorlar.
-misal şimdi 12 yaşında kaç çocuk valinin kapısına dayanır bana burs verin yoksa okuyamayacam diye?-
olgunlaşmama yaygın bir durum.
0
erkekler birak 30u olene kadar gerizekali bir futbol muhabbeti yapiyor ona bakarsak. kari kiz muhabbetine deginmiyorum bile. yok suna ne kayarim yok su ne sikilir.. muhabbet bu. futbol. kari kiz.
boyle olan da var olmayan da.. kadin erkek olayi degil yani
not: erkegim
boyle olan da var olmayan da.. kadin erkek olayi degil yani
not: erkegim
0
"Bir şey ne kadar soylu ve mükemmel iste, onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. Erkek, akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise, henüz on sekiz yaşlarında... Fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir. Bu sebepten ötürüdür ki kadınlar, bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar, çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzere olanı görürler."
aşka ve kadınlara dair - artur schopenhauer
(bkz: haters gonna hate)
aşka ve kadınlara dair - artur schopenhauer
(bkz: haters gonna hate)
0
Yaşla genelleme yapmak yanlış olur. Çocuk yaşta bile, genç, 20lerinde ve 30larında çok olgun insanlar gördüm. Buna karşılık 50 küsür yaşına gelmiş birsürü dallama da var. Yaşlı olmak, ya da üniversite bitirmek, yurt dışında master doktora yapmış olmak bazı tecrübeler kazandırıyor olsa da insanı olgunlaştıramayabiliyor. Eşşek-semer menkıbesi...
Şu genelleme doğru olabilir. Olgun insan çok az var.
Değerini bilmek, değerini vermek lazım bulursanız.
Edit: @kargn 'a katılıyorum yeni nesilin komple mal olduğu konusunda.
Şu genelleme doğru olabilir. Olgun insan çok az var.
Değerini bilmek, değerini vermek lazım bulursanız.
Edit: @kargn 'a katılıyorum yeni nesilin komple mal olduğu konusunda.
0
bugün 2o-21 yaşlarında (üniversiteye yeni başlamışlar bağıra bağıra sohbet ediyolardı ordan anladım) 2 tane kıza denk geldim metroda mecidiyeköyde inicektim osmanbeyde inip yürüyerek gittim bu yağmurda. o kadar iğrenç akıla sahipler yemin ediyorum
0
proletarier aller lander vereinigt euch
şimdi bir mont alacağım ve öyle moda olsun şekil olsun diye değil gerçekten alıp da evladiyelik şekilde kullanırım ben montlarımı o yüzden parası da belli bir miktara kadar çok mühim değil şimdi almak istediğim mont genel itibariyle tarzı bu http://www.sporjinal.com/uploads/urun_resimleri/productima
şimdi bir mont alacağım ve öyle moda olsun şekil olsun diye değil gerçekten alıp da evladiyelik şekilde kullanırım ben montlarımı o yüzden parası da belli bir miktara kadar çok mühim değil şimdi almak istediğim mont genel itibariyle tarzı bu www.sporjinal.com
bu tür montlar hakkında yok kaz tüyüymüş yok elyafmış yok çok inceymiş ama çok sıcak tutarmış gibi türlü şeyler söyleniyor ama neye inansam bilemiyorum. bugüne kadar çoğunlukla parka şeklinde mont kullandım daha dayanaklı olduğu için ama artık biraz da güzel bir şey istiyorum ve bu montların içeriği hakkında sizden bilgi ve tavsiye istiyorum.
bu tür montlar hakkında yok kaz tüyüymüş yok elyafmış yok çok inceymiş ama çok sıcak tutarmış gibi türlü şeyler söyleniyor ama neye inansam bilemiyorum. bugüne kadar çoğunlukla parka şeklinde mont kullandım daha dayanaklı olduğu için ama artık biraz da güzel bir şey istiyorum ve bu montların içeriği hakkında sizden bilgi ve tavsiye istiyorum.
0
kardeşim delirdiniz mi? elyaf ile kaz tüyünü aynı cümle içinde bile kullanmamak gerek.(benimki bu seferlik oldu işte)
kaz tüyü şayet hakikiyse, çok değerlidir. mesela terletmez. hava alır; ama sıcak tutar, korur. ve evet hakiki kaz tüyü incedir ama kalının kalını elyaftan evladır.
dondurucu soğukta bir kaz tüyü eldiven taksanız elinize ne demek istediğimi anlarsınız. para problem değilse, uzun süre giyecekseniz elbette kaz tüyü olanını tercih ediniz.
kaz tüyü şayet hakikiyse, çok değerlidir. mesela terletmez. hava alır; ama sıcak tutar, korur. ve evet hakiki kaz tüyü incedir ama kalının kalını elyaftan evladır.
dondurucu soğukta bir kaz tüyü eldiven taksanız elinize ne demek istediğimi anlarsınız. para problem değilse, uzun süre giyecekseniz elbette kaz tüyü olanını tercih ediniz.
0
gönül ister ki param bol olsun da alayım zaten çok severim north face jack wolfskin ürünlerini ama hiç yanaşamadım fiyatlarından. kaliteli bir adidas veya başka daha ortalama markalar da eğer kalitelisi olursa aynı performansı sunamaz mı ? bana tommy hilfiger nasıl amerika'da ucuzken burada şekli, pazarlaması yüzünden pahalıysa bu north face falan da benzer durumda gibi geliyor.
0
@kmtetrfn peki adidas'ta gidiyorum üç yüz liraya kaz tüyü mont var nasıl bilebilirim bir yolu var mı inanabilir miyim ?
0
fiyatlandırmayı bilemeyeceğim. o benim işim değil. hak veriyorum ama bu konuda size. lüzumsuz bir pahalılık hakim türkiye'de bu tür konularda. fiyatı nedir, bilmesem de kaliteden bahsetmeden olmaz.
o adidas montu alsanız sıcak tutar. kullanılır. bende de reebok var ona benzer. iş görüyorlar elbette. ona karşı değiim. ama "aynı performansı sunmaz mı" derseniz orada durun derim. çünkü kıyaslamak gerekirse kaz tüyü demem gerekir. geri adım atamam. :)
gelin görün ki herşeyi kaz tüyünden giyinen kraliyet ailesi mensubu falan değiliz. çok para vermeye ben de razı değilim. 70, 80 tl'ye şişme mont alıp gayette karda kışta kullanırım.
o adidas montu alsanız sıcak tutar. kullanılır. bende de reebok var ona benzer. iş görüyorlar elbette. ona karşı değiim. ama "aynı performansı sunmaz mı" derseniz orada durun derim. çünkü kıyaslamak gerekirse kaz tüyü demem gerekir. geri adım atamam. :)
gelin görün ki herşeyi kaz tüyünden giyinen kraliyet ailesi mensubu falan değiliz. çok para vermeye ben de razı değilim. 70, 80 tl'ye şişme mont alıp gayette karda kışta kullanırım.
0
@proletarier adidas'ın montlarının içindeki tüyü etiketlerin yanında minik bi poşetle teşhir ediyorlar zaten. Bakar görürsün. Bana kalırsa da güvenebilirsin.
0
Afedersiniz kaz tüyü bir adidas mont aldıydım yarrak gibi çıktıydı (şu yenleri sarkık gibi elin üstüne geleyazanları, 8 yıl önce). Sıcak tutmasına laf edemicem.
0
antik.eksisozluk.com
Tek diyebileceğim; önce elinizi bir vicdanınıza koyun, ne alacağınıza öyle karar verin.
Tek diyebileceğim; önce elinizi bir vicdanınıza koyun, ne alacağınıza öyle karar verin.
0
labarba
şimdi, bütün tariflerde kuru fasulyeyi yapmadan önce haşlayın var. tamam. ama kaç dakika haşlicam bilmiyorum. düdüklüde yapıcam, bi el atıverin.
şimdi, bütün tariflerde kuru fasulyeyi yapmadan önce haşlayın var. tamam. ama kaç dakika haşlicam bilmiyorum. düdüklüde yapıcam, bi el atıverin.
0
Ben kuru fasulyeyi yapmadan önce haşlamam ama bir gece öncesinde suda bekletirim. Barbunyayı ise kurusundan yapacaksam suda bekletir sonra 15dk. haşlarım (diri kalacak şekilde sonra pişiririm.
0
düdüklüde yapacaksan haşlamaya gerek yok. koy gitsin, kaynadıktan sonra düdüğünü kapatıp kısık ateşte 20 dk.
0
mutley
öncelikle öğrenci evindeyim. yarın bi arkadaşım için sarma yapıcaz. yanına ne yapmalı? çorba, salata, kızartma, rus salatası vs. ne dersiniz?
öncelikle öğrenci evindeyim. yarın bi arkadaşım için sarma yapıcaz. yanına ne yapmalı? çorba, salata, kızartma, rus salatası vs. ne dersiniz?
0
Sarma zeytinyağlıysa yanına her türlü yemek gider.
Etliyse en güzeli üzerine yoğurt, yanına bişe istemez.
Etliyse en güzeli üzerine yoğurt, yanına bişe istemez.
0
sakın etli yapmayın! yanına da sarmayı gölgelemeyecek bi yemek seçilmeli. sade bir mercimek çorbası olur.
0
Caniniz ne istiyorsa onu yapiverin. Sarma her turlu her seyin yaninda gider.
0
rendelenmiş havuç kızartması. üzerine de sarımsaklı yoğurt ve yağda hafif kavrulmuş pul biber.
sarmanın zeytinyağlı olacağını varsaydım tabii.
sarmanın zeytinyağlı olacağını varsaydım tabii.
0
et yahut kıyma tadını bozuyor bence. o kadar emek sarfedeceksiniz. güzel bişey olsun değil mi?
0
ermanen
evet başlıktan da anlaşılacağı gibi meme... yok yanlış duyuruya geldiniz. "şükretmek" dediğimiz şey sadece tanrıya yapılan bir sessiz eylem midir? insana şükredilir mi? o zaman teşekkür ve şükran ile aynı olmuyor mu bu kutsal merasim?bir de "hayata şükretmek" denen dillere pelesenk olmuş bir kavram
evet başlıktan da anlaşılacağı gibi meme... yok yanlış duyuruya geldiniz.
"şükretmek" dediğimiz şey sadece tanrıya yapılan bir sessiz eylem midir? insana şükredilir mi? o zaman teşekkür ve şükran ile aynı olmuyor mu bu kutsal merasim?
bir de "hayata şükretmek" denen dillere pelesenk olmuş bir kavram var. bu durumda hayatı tanrılaştırmış mı oluyoruz? yoksa sahip olamadığımız şeyler için daha azla yetinmeyi bilmekle mi kandırıyoruz kendimizi... elimizden de gelmiyordur belki.
insana özgü kavramlar, rüyaların anlamsız psikoanalitik grameri gibiler...
(tamam lan saçmaladım.)
sahi siz şükrediyor musunuz (ki)?
"şükretmek" dediğimiz şey sadece tanrıya yapılan bir sessiz eylem midir? insana şükredilir mi? o zaman teşekkür ve şükran ile aynı olmuyor mu bu kutsal merasim?
bir de "hayata şükretmek" denen dillere pelesenk olmuş bir kavram var. bu durumda hayatı tanrılaştırmış mı oluyoruz? yoksa sahip olamadığımız şeyler için daha azla yetinmeyi bilmekle mi kandırıyoruz kendimizi... elimizden de gelmiyordur belki.
insana özgü kavramlar, rüyaların anlamsız psikoanalitik grameri gibiler...
(tamam lan saçmaladım.)
sahi siz şükrediyor musunuz (ki)?
0
şükür, nimeti asıl verene olur. zahiren bazı sebepler eliyle nimetlere -yahut onlar bize- ulaşıyor olsa da aslında o sebepleri de bir yaratan olduğu için şükür -ve teşekkür- o yaratıcının hakkıdır. nimete kavuşmamıza aracılık ettikleri için aracılara -burada insanlara- şükür değil ama teşekkür edilebiliyor ki bir mahzuru olmasa gerek.
--
kelimenin kalıbı ile ilgili şöyle de bir nükte var: herkes şükredebilir fakat teşekkür sadece içten gelerek yapılır.
--
son olarak her nimetin şükrü kendi cinsinden olur(muş).
--
yanlış anlamaya mani olmak için bir cümleyi düzelttim.
--
kelimenin kalıbı ile ilgili şöyle de bir nükte var: herkes şükredebilir fakat teşekkür sadece içten gelerek yapılır.
--
son olarak her nimetin şükrü kendi cinsinden olur(muş).
--
yanlış anlamaya mani olmak için bir cümleyi düzelttim.
0
Hepsini sktir et at. Olayın özü şudur:
Sahip olduklarının farkında ol! Elindekinden daha fazlasının içindeki boşluğu doyurmayacağını bil!
Allah'a şükretmek, birine teşekkür etmek, hayata minnettar kalmak, götünle evrene enerji sallamak; bunlar kavrayış seviyesinin derecesine göre çeşitlilik gösteriyor.
Eskiden şükrederdim Allah'a. Uzun süre önce, dünyanın çeşitli yerlerinde tecavüz edilen, öldürülen, dövülen bebeklere daha çok vakit ayırsın diye benimle olan ilişkisini tek taraflı askıya aldım.
Sahip olduklarının farkında ol! Elindekinden daha fazlasının içindeki boşluğu doyurmayacağını bil!
Allah'a şükretmek, birine teşekkür etmek, hayata minnettar kalmak, götünle evrene enerji sallamak; bunlar kavrayış seviyesinin derecesine göre çeşitlilik gösteriyor.
Eskiden şükrederdim Allah'a. Uzun süre önce, dünyanın çeşitli yerlerinde tecavüz edilen, öldürülen, dövülen bebeklere daha çok vakit ayırsın diye benimle olan ilişkisini tek taraflı askıya aldım.
0
bu şükür olayını çok karıştırdılar. şükür, allah'a yapılır. allah dışındakilere şükredilmez. ancak teşekkür edilir ki bu ikisi ayrı kavram. ayrıca şükür, haksızlıklara boyun eğmek, ses çıkarmamak, zalime isyan etmemek değil, haksızlıklar karşısında allah'a isyan etmemektir.
0
megafon
elimizde 4gb ramli yeni bir laptop var. windows 8 yüklü. bilgisayarıma sağ tıklayıp baktığımda 64 bit diyor, c'ye girdiğimde program files x86 ile karşılaşıyorum.doğrusu bilgisayarım özelliklerinde yazan 64 bittir diye düşünüyorum ama, bu bilgisayar kaç bit şimdi?
elimizde 4gb ramli yeni bir laptop var. windows 8 yüklü. bilgisayarıma sağ tıklayıp baktığımda 64 bit diyor, c'ye girdiğimde program files x86 ile karşılaşıyorum.
doğrusu bilgisayarım özelliklerinde yazan 64 bittir diye düşünüyorum ama, bu bilgisayar kaç bit şimdi?
doğrusu bilgisayarım özelliklerinde yazan 64 bittir diye düşünüyorum ama, bu bilgisayar kaç bit şimdi?
0
64 bite 32 bit programlari yuklediginde onlari program files x86 klasorune atar. Seninkisi 64 bit.
0
İşlemci instruction set 64 bit, işletim sistemini de 64 bit kurmuşlar. Kurulan 32 bit programlar x86 klasörüne konuluyor.
0
tanjantgibisonsuzagitmekisteyenkotanjant
Dear Professor Last-name,This is X from your Psychology Z class. Please accept my sincerest apologies for missing your first class. As per your request, I am attaching the Y. If you need further information regarding the Y, please allow me to know. I would greatly appreciate any feedback you might b
Dear Professor Last-name,
This is X from your Psychology Z class. Please accept my sincerest apologies for missing your first class. As per your request, I am attaching the Y. If you need further information regarding the Y, please allow me to know. I would greatly appreciate any feedback you might be able to provide.
Thank you in advance for your interest and taking time out of your busy schedule to get to know us better.
Yours sincerely,
X
PSYZ
Emin olamadığım birkaç nokta olduğu için danışmak istedim. Yanlışlıklar varsa, düzeltebilirseniz çok sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
This is X from your Psychology Z class. Please accept my sincerest apologies for missing your first class. As per your request, I am attaching the Y. If you need further information regarding the Y, please allow me to know. I would greatly appreciate any feedback you might be able to provide.
Thank you in advance for your interest and taking time out of your busy schedule to get to know us better.
Yours sincerely,
X
PSYZ
Emin olamadığım birkaç nokta olduğu için danışmak istedim. Yanlışlıklar varsa, düzeltebilirseniz çok sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
0
"Get to know us" derken ne demek istediğini anlamadım.
Onun dışında iyi olmuş, biraz 'overpolite' gibi amerika içinse eğer ama problem yok.
Onun dışında iyi olmuş, biraz 'overpolite' gibi amerika içinse eğer ama problem yok.
0
Teşekkür ederim. Bizi daha yakından tanımak için gibi bir şey demek istemiştim.
0
"allow me to know" kalıbını ilk kez duyuyorum. Onun normalde kullanılanı "let me know"dur. Senin yazdığın şekli daha polite mıdır falan bilmiyorum, ama emin değilsen "let me know" ile değiştirebilirsin. Yine orası "please inform me" olarak da kullanılabilir.
@cedex'in dediği gibi aşırı resmi durmadı değil. O yüzden ilk paragrafın son cümlesini "I would greatly appreciate any feedback." şeklinde bırakabilirsin.
Hocalara e-mail atarken imzadan önce genellikle "Kind regards," yazardım, hocayla sürekli mailleşiyorsam sadece "Regards,".
@cedex'in dediği gibi aşırı resmi durmadı değil. O yüzden ilk paragrafın son cümlesini "I would greatly appreciate any feedback." şeklinde bırakabilirsin.
Hocalara e-mail atarken imzadan önce genellikle "Kind regards," yazardım, hocayla sürekli mailleşiyorsam sadece "Regards,".
0
Teşekkürler @long live rock n roll.
''allow me to know'' kalıbını normalde ben de kullanmıyorum fakat ''let me know'' daha informal durur diye düşünmüştüm. Orayı o şekilde değiştireyim öyleyse.
Haha evet gerçekten de resmi olmuş. Kind regards daha iyi evet haklısınız.
''allow me to know'' kalıbını normalde ben de kullanmıyorum fakat ''let me know'' daha informal durur diye düşünmüştüm. Orayı o şekilde değiştireyim öyleyse.
Haha evet gerçekten de resmi olmuş. Kind regards daha iyi evet haklısınız.
0
Ben şöyle yazardım. Overpolite'a katılıyorum.
Dear Prof. Last_Name,
As you requested, I am sending Y in the attachment. Do you need further information on Y? I would greatly appreciate any feedback you might be able to provide.
We know you have a very busy schedule and I am grateful for your time you spare for us.
Please accept my apologies for missing your first class.
Yours sincerely,
X,
PSYZ
Dear Prof. Last_Name,
As you requested, I am sending Y in the attachment. Do you need further information on Y? I would greatly appreciate any feedback you might be able to provide.
We know you have a very busy schedule and I am grateful for your time you spare for us.
Please accept my apologies for missing your first class.
Yours sincerely,
X,
PSYZ
0
